güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

DİNLER TARİHİNDE ŞEYTAN KÜLTÜ VE ŞEYTANLAŞAN İNSANLAR

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:46

Hâlbuki dünyaya indirildikten sonra Âdem bu avantajından yoksundur. Hatta şeytan avantajlıdır çünkü onun ömrü kıyamete kadar süreceği halde Âdemin ömrü sınırlıdır. Bu durum aslında Âdem’in dezavantajı değil ondan türeyecek insanlığın dezavantajıdır. Âdem kısa ve sınırlı yaşamında şeytanla savaşacak mücadele edecek fakat ölünce onun mücadeleleri bitecek o kurtulacaktır. Halbuki ondan gelen yeni nesillerin şeytan ve onun hileleriyle mücadeleleri kıyamete kadar sürecektir. Her yeni nesil deneyimsiz olarak bu mücadeleye baş kayıp yılların tecrübesine sahip şeytanla mücadeleyi sürdürecektir. Bu insanlığın dez avantajıdır ancak insanlık yazı ve tarih din gibi mefhumları ortaya koyarak bu eksikliği gidermeye çalışacaktır.

Tanrına bu mücadelede başarılı olmaları için insanlara belirli aralıkla Peygamber denilen rehberler ve kutsal kitaplar göndererek koruyuculuk ve himayesini sürdürmüştür.

Bu gönderilen Peygamberler ve kitapları insanlıkları dinde görülen semavi dinlerin doğmasını sağlamıştır. Tanrı insanlarla şeytanın mücadelelerini zaafa düşen toplumlara kendilerinden gönderdiği Peygamberler(elçiler) aracılığıyla desteklemiştir. Peygamberler içinde görevlendirdikleri toplumları bilinçlendirerek iyi-kötü mücadelelerinde şeytanın kandırmasından koruyarak tanrının yani iyiliğin yanında yer almalarını koruyarak Tanrının yani iyiliğin yanında yer almalarını sağlamaya çalışmışlardır. Bu uğurda pek çok tanrı elçisi şeytanın kandırdığı insan topluluklarını tanrı yanına çekmek Şeytan-Tanrı mücadelesinde tanrı yanında yer almaya zorlamak için zahmet çekmiş hatta hayatlarından olmuştur.

Tanrı şeytanın insanla mücadelesinde insanlığı peygamberler ve kutsal kitaplarda desteklerken şeytanda has durmamıştır. Peygamberlere bir sürü sorunlar yaratmış ve onları insanların gözünden düşürmek için uğraşmıştır.

Bir yandan da insanları Âdem gibi dışarıdan kandırmak yerine insanların ebediyen içlerine yerleşmeyi düşünmüş olduğu rivayetlerini belirten hikâyeler de vardır.

Bu hikâyeye göre şeytan Dünyaya inen Âdemin etrafında dolanmaya devam etmiş ve ona yanlış iş yapmaya sevk etmeye çalışmıştır. Âdem her zaman şeytanı yanından kovmuştur ancak Âdem’in çevresinde bulunup ona yanlış yaptırmak isteyen şeytan değişik şekillere girmiş ve onun çevresinde kalmıştır ne yaptıysa kurtulamayan Âdem en son oğlak şeklinde yanına gelen şeytanı kesip yemiştir.

Bu andan itibaren şeytan Âdem’in içine yerleşmiş ve bu işle Âdem’in sürecek insanlığında içine yerleşmiş insanlığın babası Âdem hakkında bu rivayetler oldukça tuhaf kaçmaktadır. İlk Peygamber ve insanlığın babası Âdem’in nesline bu kötülüğü yapması şeytanı insanlığın içine sokması her halde düşünülemez. Âmâ şeytan bu rivayetlerdeki gibi insanları içinden dürtülerle aldatmaktadır nitekim yeryüzünde ilk cinayet olayı da bu tür dürtüleri nedeniyle Kabil tarafından işlenmiştir. Bu cinayette şeytanın insan nesline karşı ilk galibiyetlerindendir. Olayın faili şeytanında durağı olan cehennemin ilk sakinidir. Şüphesiz semavi dinlere göre bütün Peygamberler şeytan-insan iyilik kötülük mücadelesinde görev yapmışlardır.

Semavi dinlere göre Âdemle şeytan arasında dile getirilen mücadele Semavi olmayan dinlerde insanla şeytan arasında mücadele olmaktan çıkartılıp bizzat yaratıcı güçler arasında iyi kötü şekilde adlandırılan yaratıcı güçlerdir. İyilik tanrısıyla kötülük tanrısı yahut kötülük tanrıçası ile iyilik tanrıçası arasında geçen mücadele şeklimde yorumlanıp dile getirilir ve öyle izah edilmeye çalışılır. Özellikle çok tanrılı ve mitolojik anlatımlara sahip Hint ve Mısır ilk çağ mitolojilerinde bugün için Hint ve Japon inanışlarında bu anlayış ve bu izah hala devam etmektedir. Özellikle ilk çağ İran mitolojisinde Hürmüz dini ve onun devamı gözüken dinlerde iyilik tanrısı ve kötülük tanrısı arasında gösterilen mücadele bu anlayışın tipik örneğini oluşturmaktadır. Şeytan konusunda tekrar semavi dinlere döndüğümüzde şeytan ve peygamber mücadelesine baktığımızda her peygamber bu mücadelede önemlidir bunlardan ilki Âdem ikincisi İbrahim Peygamberdir.

Ne tesadüftür ki bu iki Peygamberde dünya üzerindeki aynı arazi üzerinde yaşamış ve huzurda şeytanla ve şeytana uyan guruplarla mücadelelerini burada yapmışlardır.

Âdem’de Mekke civarında yaşamış İbrahim de Mekke civarında yaşam dönemi geçirmiştir. Mekke’de bulunan Kâbe denilen binanın ilk yapılışı Âdem midir? İbrahim midir? Bilinmez. Fakat daha ziyade İbrahim’e mal edilir.

İbrahim Peygamber'de şeytanı bizzat görüp bir fiil mücadele veren peygamberlerden biridir.

Bilinen İsmail Peygamberin kurban edilme hikâyesinde İbrahim Peygamberi, İsmail Peygamberi ve İbrahim'in eşi Hacer'i kandırıp bu faaliyeti (İsmail'in kurban edilmesi) engelleyerek İbrahim ve ailesini tanrıya asi duruma getirmeye çalışmıştır. Bu olay arasında İbrahim ve İsmail Peygamberlerin takındığı tavır ve davranışlar aynen İslam hacılar tarafından tekrar edilmekte üç yerde şeytan taşlama seranomisi yapılmaktadır. Devamı yarın…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.