güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

DİNLER TARİHİNDE ŞEYTAN KÜLTÜ VE ŞEYTANLAŞAN İNSANLAR

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:46

İnsanlık tarihi dünya üzerinde başladığında insanların kafalarında bir yaratıcı fikri kendilerini bir yaratanın mevcutluğu fikri kendiliğinden peyderpey gelişmiştir ancak bazı bireyler veya toplumlar yaratıcıyı sevimli görmüşler kendileri için iyilik kaynağı görmüşlerdir bunun aksine bazı bireyler veya toplumlar ise yaratıcıyı korkutucu görmüşler korkunç görmüşler kendileri için kötülük kaynağı görmüşlerdir. Bu yüzdendir ki iyilik kaynağı görenler yaratıcıya iyiliklerinin karşılığı olarak kötülük kaynağı görenler ise kötülüklerinden korunmak amacıyla yaratıcıya karşı ibadetler kurbanlar sunmaya yönelmişlerdir. Bu yüzdendir ki en ilkel dinlerde bile çeşitli ibadet törenleri kurban sunumları mevcuttur. Bir kısım insan ve insan toplulukları ise yaratıcı gücü iyilik kaynağı görürken kendilerine yönelen kötülükleri onun yapacağına inanmadıklarından onun yapmasına yakıştıramadıklarından yaratıcı olmayan ama yaratıcının kullarına kötülükler yapan kötülükler getiren hatta kötülükleri öğreten bir kültün varlığını düşünmüş ve ona inanmışlardır. İşte bu inanış tarzı şeytan denilen kültü yaratmıştır. Bu kült bazı dinlerde kötü ruh, bazı dinlerde şeytan olarak anılmış ve zamanla ilkel dinlerde de semavi dinlerde de yer bulmuş, rol bulmuştur. İyilik kaynağı yaratıcıya inananlar onun gönderdiğine inanılan peygamberlerine inanıp güvenerek doğru yolu bulup semavi dinlere inanarak kutsallaşırken bazı insanlar ise kendilerine yaşam kaynağı yol gösterici olarak Şeytan Kültünü seçmiş onu memnun etmek için ellerinden gelen her türlü kötülüğü yapmaya yönelerek âdete şeytanlaşmışlardır. Öyle ki bu yolda olan insanlar kendilerine usta olarak seçtikleri kötülük yapma konusunda geçerek adeta şeytan olmuşlardır. İnsanlık tarihi bu gibi şeytan, şeytanlaşma konusunda pek çok lider görmüştür. Bazıları yarattıkları kötülük sistemlerine din adını vermişler kendilerine dini lider pozisyonu takınıp satanizm gibi şeytani dinler ortaya koymuşlardır. Şeytan Kültünü, şeytanlaşmış insanları mercek altına almaya kabaca dinler tarihi içerisinde incelemeye yöneldiğimizde öncelikle dinler tarihi içerisinde Şeytan Kültünü irdelememiz gerektiğini düşüncesindeyim. Bu amaçla yola çıktığımızda anlatımımıza şöyle başlayabiliriz;

İnsanlar nasıl moda gereği kılık kıyafetlerini değiştirebiliyorlar dış görüşlerinde değişiklikler yapabiliyorlarsa dini inanç itikatlarında da değişiklikler yapabilmektedirler. Bu değişiklikleri yaparken nasıl modada eski kıyafetlerinden ve görünüşlerden yararlanabiliyorsa dini ve itikat yeniliklerde de eski dini ve itikadı kaidelerden ve sistemlerden de yararlanabilmektedirler. Dinler tarihinde baktığımızda dinlerin birbirini takip edip birbirlerini etkilediklerini rahatlıkla görebilmekteyiz. Gerek semavi dinler gerekse kitapsız dinler birbirlerinden etkilenmekte birine ait kaide eskidekinden yenidekine olmak üzere devam edebilmektedir. Eski kaideler yeni dinlerde de yer alabilmekte sürebilmektedir gerçi bunun istinası olarak hiçbir dinden etkilenmemiş kendine has kural ve kaidelerle haiz dinlerde görülebilmektedir. Dinlerin birbirini etkilediğinin en iyi örneği semavi dinler dediğimiz üç büyük kitaplı dediğimiz dinler (Musevilik Hıristiyanlık, Müslümanlık) sergilemiştir. Bu üç din peş peşe sıralanarak en tekabül etmişini İslamiyet oluşturmuşlardır. Bazen kitapsız dinlerde peş peşe gelip birbirini etkileyerek ortaya yeni bir din oluşturabilmekte veya öncekiler sonrakileri kuvvetlendirebilmektedirler.  Bunun örneği Çin’de Tao ve Konfüçyüs dinlerinin Budha dinini Hindistan da veda dini Brahmanizm dini dinlerin Hinduizm ve Sih dinini kuvvetlendirmişlerdir. Bu genellemeye dayanarak son günlerin popüler akımı olan satanizm cereyanına ilk çağlardan başlayarak dinler ve dini sistemler içerisinde bakalım bunu yaparken şunu kesinlikle vurgulamak durumundayız. Satanizm veya şeytana tapma yeni bir sistem ve akım değildir bu akım değişik görüntülerde de olsa insanlık ile yaşıttır. Çünkü şeytan kültü bütün dinlerde vardır işlevi de hep aynıdır. Hepsinde şeytan kötülük timsalidir Şeytan Kültünün daha doğrusu kötülük kültünün ortaya çıktığı ilk din ilk çağda görülen Ahuramazda dinidir. Bu dinin temelini iyilik ve kötülüğün oluşturduğunu görürüz. Bu dine göre başlıca tanrı görüşüdür bu tanrıya bilge anlamında “Ahura” akıl alanında “hazda” kelimelerinin birleşimi olan Ahuramazda denmiştir. Şeytan benzeri bir külte yer veren ilk din olması bakımından bu dini sistemi detaylarıyla görelim. Bu dinde esas tanrı Ahuramazda olmasına karşılık onun yanında Ehrimen denilen bir tanrı daha vardır kitaplı dinlerdeki şeytanın işlevi bu tanrıdadır tekrar belirtelim ki bu dinde iki ayrı tanrı vardır.

1-İyilik ve ışık tanrısı Ahuramazda

2-Kötülük ve karanlık tanrısı Agromanyo (Ehrimen-Egrimen-Ahirmen)

Bu iki tanrı arasında ağır üstünlük savaşı vardı. Bu üstünlük savaşındaki taraftarlardan biri kötülük tanrısı yani şeytandır bu din insanları ikiye ayıran Ahuramazda’ya göre insanlar iki gruptur. İyi insanlar ve kütü insanlar iyiler Ahuramazda taraftarı olup ışık ve kutsal ateş timsali etrafında toplanmaktadırlar. Ehrimen yanlısı olan kötüler ise onun etrafında toplanıp kazanlıkla temsil edilmektedirler. Siyahı sevmekte ve siyahlar giyinmektedirler. İyiler Ahuramazda güç almakta ışıktan güçlenmektedirler. Kötüler ise karanlıktan güç almakta onunla beslenmektedirler. Bu dinin esaslarına göre iyi bir insan (iyi bir İranlı) bu iki tanrı arasında süren savaşta Ahuramazda yanında yer almalıdır. Dünyayı doğuşunda bulduğundan daha iyi bir halde terk etmeye çalışmalıdır. Ahuramazda yanında yer alan bir insan ağaçlar diker at ve mera hayvanları yerleştirir hakikati bulamamış insanların mallarını ve işlerini idare eder ve hükümdara dua ederek ömrünü tamamlar. Ahuramazda’nın timsali ateştir ışıktır bu yüzden ateş kutsal sayılır. Devamı yarın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.