güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Deprem Konusunda Duyarlı Bir Milletmiyiz İlgisiz Bir Milletmiyiz

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Değerli okurlarım, önceki yazımda değindiğim gibi Elâzığ ve Malatya depremi, bizi daha çok meşgul edecek deprem konusun da konuşturacak bir konu durumundadır. Evet deprem sahası arama ve kurtarma açısından faaliyet sahası olmaktan çıkmıştır. Gerek o yörenin insanı gerek insanımız bir oranda rahatlamış yaralılar ve ölüler açısından gereğinin yapıldığı kanısına vardığından rahatlamıştır. Ama o yöre insanı ama o yöre insanı hala huzura kavuşamamıştır.

Çünkü mesken sıkıntısı barınma sıkıntısı İ.A.Ş.E sıkıntısı içerisindedir. Evet devletimiz kuruluşları ve kurumları vasıtası ile bu konular da yöre halkına, depremzedelere yardımlar yapmakta, ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Üstelik ülkemizin her yerleşim yerinden her yerel yönetiminden hatta kurum ve teşekküllerden yiyecek, giyecek, hatta içecek konusunda bölge bölge toplanıp, gönderilen madde ve malzemeler bu sahaya yönlendirilip, gönderilmeye başlanmıştır.

Bu durum bazı kimselerce halkımızın duyarlılığı olarak dile getirilir. Büyük ihtimalle de yapılan bu tür çalışmalar, halkın duyarlılığını gösteren faaliyetler olarak değerlendirilebilir. Ama bu tür çalışmalar, duyarlılık mıdır, alışkanlık mıdır? Değerlendirilmesinin bir tartışmayı da ortaya koymasını da sebep olması kaçınılmazdır. Çünkü deprem ve afet bölgelerine yapılan bu tür yardımlar insanımızın depreme duyarlılığını ortaya koymaktan daha ziyade insanların aç ve çıplak kalmasını aç ve açıkta, kalmasını ihtiyaç içinde bulunmasını karşı duyarlılığını ortaya koyabilecek bir görünüm arz etmektedir.

Hakikaten insanımız kabaca Anadolu halkı geniş terek söylemek gerekirse Türk halkı veren elin alan elden daha değerli olduğuna inandırılmış ve veren el olma yolunda şartlandırılmıştır. Dememiz görünümünü aks ettiren bir millet olmaya çalışmıştır. Kanaatindeyim. Zaten bu yüzdendir ki Anadolu halkı Türk halkı, kendisinden bir şey bekleyenlere beklentilerini sağlamaya beklediklerini vermeye hazır olmuş, vermeyi sürdürmüştür. Başta Kaanlar , Hakanlar, Sultanlar, padişahlar, beyler vergi istemişler ordu istemişler mallarını mülklerini evlatlarını istemişleri, halkımız hayır demeye alışmadığından verme konusunda onların her istediğini vermekte emirlerine uymakta kusur göstermemişlerdir.

Bu dün olduğu gibi bugün de yöneticilerimiz yahut tavsiyede bulunma hakkına, olduklarını düşünenlerin her istek ve tavsiyesine uymakta kusur göstermemeyi sürdürmekte devam ettirmektedirler. Afrika’da ki herhangi bir ülkeyi mesela Somali’yi, Etiyopya’yı, Sudan’ı yardıma ihtiyaçlı gören yöneticilerimiz oralarda ki halka yardım gönderilmesini istese, ülkemizin her köşesinden, kendi durumunu düşünmeden oraya yardım toplayıp göndermeyi üstlenir. Bu konu da çalışmayı canla başla yerine getirmeye çalışır. Kanaatındayım. Ve medya da beyanlarıyla bu iddiamı az çok her zaman dile getirmiş düşüncesindeyim. Devamı yarın…

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.