güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

CENGİZ HANIN TATAR TARİHİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Cengiz Han 1216 yılında büyük ve çok sevdiği oğlu Cuci’yi Kırgızistan ve Kazagistan seferine gönderdi. Babası gibi yiğit, çok yakışıklı genç kumandan olan Cuci, önüne ilk çıkan Merkitleri yenerek, bütün Kırgızistan ve Kazakistan’ı alıp, devletin sınırları içine kattı.

Bu olay, Cengiz’le Harzem Türk İmparatoru Muhammed Töküş’ü karşı karşıya getirdi. İki taraf arasında önce dostluk ve ticaret anlaşmaları yapıldı ise de, kısa zamanda bu dostluk siyasi rekabete ve düşmanlığa dönüştü. Harzem hakanı Muhammed Töküş, başlangıçta çok değerli bir hükümdarken, Kurhan Han’ı yenip de kendisine “İkinci İskender” adını taktıktan sonra içkiye ve sefahate dalmıştı. Devleti de zayıflamaya başlamıştır.  Hele Cengiz ‘in gönderdiği bir mektupla kendisine “oğlum” demesine kızmıştı.

Kısa zamanda iki tarafın arası açıldı. 1218 yılında bu gerginlik savaş halini aldı. Aynı yıl Cengiz Han, yine dört oğlu ile birlikte ve 200 bin kişilik bir ordunun başında Türkistan’a Harzemşahlar devleti üzerine yürüdü.

Uzun süre Harzem savaşları hemen her seferinde Cengiz ordularının zaferi ile sona erdi. Mehmet Töküş’ün sahneden çekilmesi üzerine yerine, gerçekten yiğit oğlu Celalettin Harzemşah geçti. Fakat hem babası esasen devleti batırmış durumdaydı, hem de Cengiz ordularına karşı duracak elde hemen hiçbir kuvvet yoktu. Celalettin Harzemşah da yenilip Anadolu’ya çekildikten ve burada öldükten sonra Türkistan bütünüyle Cengiz İmparatorluğuna katıldı.

Bundan sonra Cengiz Han, İran üzerinden ve Kuzeyde de Kafkaslar üzerinden daha da batıya ilerledi. Bütün İran’ı Doğu Anadolu’yu, Azerbaycan’ı fethetti. Kuzeyde ise orduları, yenilmez başbuğları gibi yenilmez kumandanların idaresinde, bütün güney Rusya’yı ele geçirmişler, önce Don, sonra Tuna nehri kıyılarına kadar varmışlardı.  Bunların gayesi uzun zamanlardır bu bölgede dağınık halde yaşamakta olan çeşitli Türk uluslarını yeniden bir araya getirmekti. Bir zamanlar Atilla ordularının korkusu ile titreyen Avrupa şimdi daha yeni ve daha değişik bir kuvvet karşısında panik içinde yüzüyordu.

Bütün ömrü baştanbaşa savaşlar ve zaferler içinde geçen ve gerçekleşen de hemen hiçbir önemli seferinde, hiçbir önemli mağlubiyet tanımayan Cengiz Han, özellikle ömrünün son yirmi senesi içinde birçok devleti kendi İmparatorluğu sınırları içine katmış, yüzlerce büyük şehri fethetmişti.  Ancak artık ihtiyarlamış ve yorulmuştu. Bu arada büyük oğullarından Cuci pek yiğit kumandanlarından Cebe'nin ölüm acılarını da tatmıştır. Nanlu ve Yelu'dan Hazar denizine, oradan Tuna kıyılarına kadar uzanan ülkesinde de artık tam bir huzur, sükûn ve refah vardı. Şimdi Türklük bütün buralara adım adım girip yerleşiyor, medeniyet ışığı saçılıyordu.

Kendisini vazifesini tamamlamış sayan büyük hakan, yeniden Karakurum şehrine döndü. Yetmiş iki yaşındaydı ve artık istirahati hak etmişti. Fakat ömrünün bu son yılında bir izzetinefis meselesi yüzünden tekrar Çin'e savaş açtı. Ancak yolda Kansu yakınlarında, 1227 yılı Ağustos'unda eceli ile öldü. Nereye gömüleceği konusunda kumandanları arasında anlaşmazlık çıktı. Bunların bir kısmı büyük Hakanlarının Deligun Buldak'ta , bir kısmı ise Karakurum'da gömülmesini istiyorlardı. Sonunda Burhan-Haldun dağlarında gizli bir yere gömüldü. Atilla gibi onunda mezarının yeri gizli bırakıldı. Bugünde hala bu yer bilinmemektedir.

Cengiz Han'ın dört oğlu olmuş, dördü de başlı başına birer kahraman olarak tarihe geçmiştir. Bunlardan Cuci, kendisinden önce vefat etmiştir. Cuci'nin oğulları ve torunları, sonradan Altınordu devletini kurmuşlardır. Çağatay kendi adıyla anılan imparatorluğunu kurarken Taluy (Tuluy) ve oğulları da Çin'de Yüen ve Batıda İlhanlılar İmparatorluklarını meydana getirmişlerdir. Ugeday (Oktay) Han hakkında yeterli bir bilgi bulunmamaktadır.

Bu bilgilerden sonra şunu rahatça söyleyebiliriz ki Tatar Türkleri ve kurdukları devletlerin yöneticileri hanedan olarak kendilerini Cengiz Hana dayamışlardır. Bu yüzdendir ki Tatar tarihini oluşturan devletler hep Cengiz Han soyundan gelen hanedanlar oluşturmuşlardır. İşte Cengiz Hanın Tatar tarihi açısından önem ve değeri bu sebeple daha fazla önem ve dikkat çeker.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.