Tuğrul Bey tarafından uzak sahalara çekilirken çağrı bey 3000 kişilik süvari kuvveti başında batı istikametinde Anadolu’ya doğru hareket etti. Horasan olaylarını duyan Sultan Mesud harekete geçtiği zaman Çağrı Bey Talekan ve Faryab taraftarını zapta uğraşıyor, süvarilerin bir bölümünde Belh kapılarında görünüyordu. Sultan büyük bir ordu ile Belh’e geldi ve Serahs’a yöneldi.
Çağrı Bey Serash’ta idi. Tuğrul beyde Nişavur’dan hareketle oraya gelmiş ve Musa Yabgu ile birlikte Selçuklu başbuğları bir araya toplanışlardı. 430 yılının Ramazan ayında başlayan ve uzun süren savaşlarda Selçuklular yıpratma savaşı yaptılar sonunda Bahr’e gelince Sultan Mesud’u karşıladılar ve Merv yakınlarında Dandanakan hisarı önünde kanlı bir savaş yapıldı. 3 gün tüm şiddetiyle süren savaş sonunda Gazneliler ağır bir yenilgiye uğradılar. Mesud kaçtı ise de kendi adamlarınca öldürüldü. Böylece Selçuklular horasanda müstakil bir devlet kurmaya muvaffak oldular. Muharebenin son günü Cuma namazından sonra yapılan toplantıda Tuğrul Bey Selçuklu devletinin sultanı ilan edildi.
Tuğrul Bey Selçuklu sultanı ilan edilerek İran ve Horosan kesiminde Müslüman Oğuzlar tarafından asırlarca sürecek bir Selçuklu devleti kurulurken İslam Oğuzların kurduğu köklü hanedanlardan birinin başlamış olduğunu da söyleyebiliriz. Öyle bir hanedan ki İran’da atılan köklerine yaslanan Selçuklu hanedanı daha sonra devlet yeni fetihlerle genişledikçe hanedan da feth edilen yerlerde yeni Selçuklu hanedanları oluşturarak yeni devletçikler kuracaklardır. Çünkü Selçuklu hanedanı da kendinden önceki Türk devletlerinin veraset ve intikal egemenlik kurallarını uygulayacak kurulan devlet hanedanın ortak malı ve hükümranlık hakkı hanedana mensup her erkek bireyin hakkı sayılacağından genişleyen devlet feth edilen yerlere gönderilen Selçuklu prenslerin hükümranlık hakkı kullanmaya kalması nedeniyle kısa zamanda parçalanacaktır. Buna rağmen ana devlet parçalansa da parçaları asırlarla sürebilecektir. Devlet kurulduktan sonra görülen ilk Selçuklu prensi isyanı Kutalmış isyanı olacaktır. Tuğrul Bey Kutalmış İsyanını bastırmaktan Rey’e dönerken hastalandı ve 455 yılının Ramazan ayında 70 yaşında öldü.
Tuğrul Bey’den sonra yerine 36 yaşındaki Alp Arslan geçti. Alparslan’ın en önemli harbi Malazgirt harbidir. Bu savaş 7 Nisan 1071 tarihinde Bizanslılar ile yapılmıştır. O sırada Bizans’ın başında Diogenes bulunuyordu. Bizans ordusu Kapodokya phyrikia ve elcezire kuvvetleriyle balkan eyaletleri askerlerinden başka Ermeni, Gürcü, Frank, İslav, Uz ve Peçeneklerden kuruldu.
100.000 den aşağı olmayan bu ordu Alparslan’ın çok başarılı taktiği karşısında bir başarı gösteremedi. Bizans ordusu geri çekilme harekatını da başaramayınca Diogenes ile ordusu esir alındı. Alp Arslan Maveraünnehir seferi esnasında tutsak edilen bir kale komutanı tarafından hançerlendi. Bu seçkin sima 25 Kasım 1072 de vefat etti.
Malazgirt Zaferi’ni kazanarak Anadolu kapılarını İslam Oğuz Türklerine açan Alparslan kendi beylerine verdiği emirle Anadolu’nun kısa zamanda Bizanslılardan alınmasını sağlamış onun bu konuda verdiği emir yani Anadolu şehirlerinin birer birer fetih yolunda verdiği emir Mustafa Kemal’in büyük taarruzdan sonra verdiği “Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz” emriyle benzeşme göstermektedir.
Nasıl Mustafa Kemal verdiği emirle işgalindeki Anadolu topraklarının kısa zamanda işgalden kurtarılmasını sağladıysa Alparslan’ın verdiği emirle Anadolu’nun büyük kısmının Bizanslılardan kurtarılmasını getirmiştir. Çünkü bu emir sayesinde Selçuklu Devleti prensleri ve beyleri ele geçirdikleri şehirleri merkez edinerek Selçuklu Devletine bağlı yeni devletçikler oluşturmuşlar ve Bizans batı Anadolu ve Marmara’ya doğru sıkıştırılmıştır.
Alparslan’ın ele geçirilip teslim alınan bir kale komutanını cezalandırmak istemesi esnasında yaptığı bir hata sonucunda hasmının kendini yaralaması sonucunda ölmesi üzerine yerine oğlu sultan ilan edilmiştir. Bu sultan ilan edilmede ön plana geçen vezir Nizamülmülk’te en az Melikşah kadar ünlenmiş ve Selçuklu hanedanının itibarının artmasında önem kazanmıştır.
Ancak amcası Kirman Meliki Kavurd onun sultanlığını kabul etmemek istedi. Büyük vezir Nizamülmülk’ün yardımı ile Kavurd mağlup ve esir edildi. Melikşah Kavurd ile uğraşırken Türkmen boyları Ankara hatta İzmit boylarında serbestçe dolaşıyorlardı. Diğer yandan Ermeniler ve Paflikyanlar ihanet ediyordu. Bütün bunları ortadan kaldıran Melikşah tüm Kafkasya’yı ele geçirerek sav tigine tevdi etti. Devam edecek…