güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Bölgemiz Kurtuluş Tarihi Açısından Milat Olan Akbaş Baskını

Yazının Giriş Tarihi: 17.02.2022 00:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.02.2022 00:06

Bandırma limanına itilaf donanmasına mensup harp gemileri demirlemişti. Kolordu komutanına bir nota verilerek, Akbaştan kaçırılan silah ve cephanenin iadesi ve bu işi yapanların kendilerine teslim edilmeleri istendi. Bunu öğrenen Mustafa Kemal 3 Şubat 1920 tarihli Heyet-i Temsiliye adına gönderdiği telgraf ile bütün kumandanlıkları, mevcut silah ve cephane depolarını daha dikkatli korumaları ve tedbirler almaları konusunda uyarmıştır. İngilizlerin Bandırma çıkartmalarını, Balıkesir’de ki Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti İzmir Şimal Mıntıkası Heyet-i Merkeziyesi de İngiliz temsilcisine verdiği bir muhtıra ile protesto etmiştir. Dört maddelik bu muhtırada; Akbaş deposu baskınının Yunan vahşet ve zulmüne karşı halkın galeyanı olduğu belirtilerek, “…İnsaniyet için ebedi bir leke olan Yunan işgali raf edilmedikçe milletimiz elinden silahını bırakmayacağı gibi Yunan mezalimine de karşı da canını…”

Malını, ırzını kurtarmak için her türlü vasıtaya tevessül etmek ve kullanmak mecburiyetindedir deniyordu. Muhtıranın sonunda Bandırma’nın işgali şiddetle protesto ediliyordu. İstanbul’da Sadaret makamında bulunanlara da mahiyeti değişik 5 maddelik bir muhtıra yollanmıştır.11Şubat 1920 tarihli bu muhtırada Akbaş baskını ile Balıkesir Kuva-ı Milliye Heyeti merkeziyetinin hiçbir ilgisi olmadığı anlatılmaya çalışılmaktadır ve bu baskın hareketinin Yunanlıların çevredeki işgal vesair hareketlerine tepki nedeniyle olduğu vurgulanılmaya çalışılmaktadır.

Evet, yukarıda da belirtildiği gibi Edremit Kaymakamı Hamdi Bey’in büyük gayretleri ve teşvikleri ile gerçekleştirilen Akbaş cephaneliği baskını hem Hamdi Bey açısından hem Güney Marmara Kuva-ı Milliye hareketleri açısından Büyük sonuçlar doğuran bir icraat olmuştur. Bu baskın hareketi bununla da kalmamış Bandırma dâhil bölgemizdeki yerleşim yerlerinin yaşadığı yabancı işgal ve iç huzursuzluklar isyanlar gibi sorunlarını yaratan bir başlangıç olarak ta karşımıza çıkmıştır. Hatta bununla da kalmamış ülkemizi kuzeyinde doğacak olan yeni bir devlet olarak Sovyetler Birliğinin de doğuşunu etkilemiş kolaylaştırmış bir olay olduğunu söylememizde mümkündür.

Akbaş baskını ile yukarıda sözünü ettiğimiz miktarda silah ve cephaneyi Kuva-ı Milliye lehine ele geçirmeyi başaran kaymakam Hamdi Bey bu hareketi ile büyük bir başarı kazanmış ve Kuva-ı Milliye deki mücadele hayatında ulaşabileceği en üst başarıya ulaşmıştır. Ne var ki bu baskından sonra işgal kuvvetlerinin ve onların taraftarı isyancı grupların İstanbul hükümeti yanlılarının dikkatlerini üstlerinde toplayan Hamdi Beyin bu baskından sonraki hayatı bir daha başarılı geçmemiş sürekli hezimetler yaşamak ve en nihayet şehit olarak hayatını kaybetmek durumuyla sonuçlanmıştır.

İşin bu yönüne daha sonra bir başka yazımızda değinmek üzere bir kenara bırakmak suretiyle yazımıza devam edersek, Hamdi Bey’in talihsizliğinin Güney Marmara’da hem Kuva-ı Milliye kuvvetleri hem de bu sahadaki yerleşim yerleri açısından da geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Akbaş baskını ile İtilaf devletleri kontrolünden kurtarılıp Kuva- Milliye sahasına aktarılan silah ve cephanelik önemli ve büyük bir miktara sahip olduğundan Balıkesir heyeti merkeziyetinin ve Ankara’yı sevindirirken başta İngilizler olmak üzere işgal devletlerini ve onların oyuncağı durumundaki İstanbul hükümetini tedirgin etmiştir.

Balıkesir heyeti merkeziyeti ve Ankara sevinmiştir. Çünkü ele geçirilen bu silah ve mühimmat Güney Marmara da Kuva-ı Milliye’nin teşkilatlanmasında, silahlanmasında kullanılarak düşman karşısında daha kuvvetli direniş cepheleri ve sahaları oluşturulabilecektir. Nitekim bu nedenle Mustafa Kemal’de bu baskın harekâtını ve bu harekâtı gerçekleştiren Hamdi Beyin ve arkadaşlarının gönderdiği telgrafla kutlamayı ihmal etmemiştir. Ancak bu durum Kuva-ı Milliye cephesi açısından yaratılması ihtimali olan kuvvetlenme İngilizleri ve diğer işgal devletlerini onların uydusu durumundaki İstanbul hükümetini şüphelendirmeye huylandırmaya bu nedenle de harekete geçirmeye yetip de artan bir sebep olmuştur. Bu baskına müteakip İngilizlerin önce kendi askeri kuvvetleri ile bu mühimmatı takibe koyulduklarını görmekteyiz. Devam edecek…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.