güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Bizans-Sasani Etkileşiminin Anadolu’nun Türkleşmesindeki Öncülüğü ve Etkileri 

Yazının Giriş Tarihi: 15.07.2023 00:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.07.2023 20:40

Herakleios, hükümdarlığının ilk on yılında Bizans Devletimin yönetim, mali ve ordu yapısını düzeltti.

Bu düzenlemelerin neticesinde Bizans-Sasani mücadelesinde 620’li yıllarda tam bir değişiklik vuku buldu.  Herakleios, Hazar Hakanından Sasani hükümdarı II. Hüsrev ile savaşmak için kırk bin asker göndermesini rica etti. Hazar Hakanı “İşte ordu Derbent Geçidin (Caspian Gate) ’den hareket ediyor, istediğin yerde sana katılacaktır.” diye cevap verdi.  Herakleios, 627 yılının sonbaharında büyük bir orduyla Sasani seferine çıktı. Aralık ayı başında Ninive önünde yapılan savaşta Sasaniler yenildi, Herakleios komutasında Bizans ordusu ilerlemeye devam etti.

628’de II. Hüsrev tahtan indirilerek öldürüldü ve II. Hüsrev’in oğlu Kavad yeni Sasani hükümdarı oldu.  Sasani hükümdarı Kavad dokuz ay hâkimiyet sürdükten sonra öldü ve yerine oğlu Ardaşir iki sene hükümdarlık yaptı. Şahbaraz, Ardaşir’i öldürüp kendisi hükümdar oldu. M.S. 628 yılında Herakleios yönetiminde Bizans ordusu, Sasaniler’e karşı Anadolu’da peş peşe zaferler kazandı. 

Herakleios ile Sasani generali ve daha sonra kralı olan Şahbaraz, 629 yılının haziran ayında Kapadokya’daki Arabissos’ta barış şartlarını konuşmak üzere buluştular. Yapılan antlaşmada Şahbaraz Şam, Filistin, Mısır ve Mezopotamya bölgelerinden Sasani kuvvetlerini çekme taahhüdünde bulundu. Sasanilerin bölgeyi terk etmelerinden sonra Bizanslılar bölgede tekrar hâkimiyetlerini kurdular. Bizans-Sasani arasındaki mücadele her iki imparatorluğu da zayıflatmış ve bir bakıma yolu İslâm ordusu için hazırlamıştı.

Yüzyıllarca karşılıklı şiddetli savaşlardan yorgun düşen Bizans Devleti, Vll. Yüzyılın başında İslâm fetihleri öncesinde Batı’da Slavlarla Doğu'da Sasani Devleti ile iki büyük savaş yaptı. Bu iki savaştan galip çıkan Bizans ordusu, yıllar süren savaşlardan yorulmuştu. Bu dönemde Anadolu’nun güneyinde yaşayan Araplar, Ortadoğu’da devamlı birbirleriyle savaşan siyasi birlikteliklerini sağlayamamış kabileler şeklinde yaşıyorlardı. VII. yüzyılın ortalarında Araplar siyasi birlikteliklerini sağlayarak Arabistan çöllerinde İslâm Devleti kurdular. İslâm Devleti, Ortadoğu’da tam hâkimiyet kurduktan sonra Anadolu'ya girerek yüzyıllarca devam eden Bizans-Sasani mücadelesine son verdi. İslâm Devleti’nin VII. yüzyılın başında Bizans ve Sasanileri yenmesi, bu iki devletin karşılıklı şiddetli savaşlar sonucunda yorgun düşmelerinin bir sonucudur. 

Bizans-Sasani mücadelelerinin detaylı incelenmesi gösterir ki Anadolu yarımadası uzun yıllar Avrupa dünyasının doğu temsilcisi olan Bizans ile Asya temsilcisi olan hatta orta Asya’da köken ve katkı nedeniyle Türk dünyasının bir oranda temsilcisi sayılabilecek İran’daki Sasani devletinin mücadelesi ortaya koyar ki Anadolu Avrupalıların iddia ettiği gibi Hristiyanların Grek etkisiyle yunan tesiri almış Anadolu Rumlarının devleti olan Bizans devletinin tam hakim olabildiği bir vatan toprağı olamamıştır. Uzun yıllar Bizanslılar ve Sasaniler arasında çekişmelere sahne olan Anadolu toprağındaki ilk çağ kültürlerinin ve devletlerinin kalıntıları sayılabilecek siyasal oluşumlar, etnik halk kitleleri bu arada erimiş Anadolu sahasında batı kesimlerinde daha çok Bizans, doğu kesimlerinde daha çok Sasani etkisinde onların özelliğinde onların benzerliğini taşıyan oluşumlar ve kitleler meydana gelmiştir. Bu durum Anadol’unun ilk çağlarında orta Asya üzerinden gelen ilk Türk temsilcilerinin izlerinin kaybolmaya yüz tutmasını da getirmiş olmalıdır ki ilk İslam Oğuzlar Anadolu’ya girene kadar Türklerden ve Türklerden Anadolu da bahsedilmez olmuştur. Hatta İslam Türklerden önce İslam Araplar Anadolu’ya girdiğinden sanki Anadolu’ya Türklerden önce Araplar sahip olmuş yurt kurmuş izlenimi doğmuştur.

Bütün bu çarpışmalar yani Sasani Bizans çarpışmaları bu iki devlet halkının birbirlerini etkilemelerini, etkileşimlerini de doğurmuştur. Konuyu bu yönden irdelediğimizde şu etkileşimlerden bahsedebiliriz;

Bizans-Sasani Devletleri arasında kültürel etkileşim Bizans Devleti’nin Hristiyanlığı resmi din olarak kabul etmesiyle yeni bir şekil aldı. İznik inanç formülünün ateşli bir taraftarı olan I. Theodosios, Ortodoks inancını bütün kudreti ile takviye ederek gerek putperestliği gerekse ayrı itikatta olan Hristiyan mezheplerini acımasız bir şekilde takibata ve tahribata uğrattı. Ancak onun hükümeti devresinde, devletin Hristiyanlaşması oluşumu tamamlandı. Ortodoks Hristiyanlık, devletin resmi dini olarak tek başına kaldı; bütün diğer inançların yaşama hakları ellerinden alındı. Hristiyanlık Bizans’ın resmi dini kabul edilerek Bizans’ta Hristiyanlığa kesin ve son şeklini veren İstanbul Ekümenik Konsili, 381 yılında kabul edildi.

Bizans Devleti'nin dini yapısının şekillenmesinde ve mezhepler çatışmasının çıkmasında İstanbul Konsilini tamamlayan Kadıköy Konsili etkili oldu. Bizans İmparatoru Markianos (450-457) kiliseler arasındaki liderlik çekişmelerinden ülkenin büyük zararlara uğradığını gördü. Hem ülkede dini bütünlüğü sağlamak hem Apostolojik Ekümenik Kiliselerin (Kudüs, Roma, Antakya, İskenderiye) etkinliğini kırmak, hem de Başkent Kilisesini güçlendirerek ipleri ele geçirmek üzere 451 yılında Kadıköy'de bir Ekümenik konsil toplamaya karar verdi. Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.