güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

BİR ARAP İÇİN ARABİSTAN YANMAZ DERLER

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Değerli Okurlarım,

Kimin söylediğini hatırlayamadığım ama halk arasında çok kullanılan meşhur bir sözdür. Bir Arap için Arabistan yanmaz. Bu sözün geçerliliği ne derece doğrudur ne derece uygulama bulmuştur bilemem ama inanıyorum ki İslam toplumlarında uzun süre geçerliliğini korumuş bu yüzden tek kişileri esas alan suç teşkil eden icraatlar nedeniyle suçlu bireyin ait olduğu toplumu topyekun cezalandırmaktan sarfınazar edilmiştir. Ama bugün bunun için farklı bir uygulama durumu karşımıza çıkarılmaktadır düşüncesindeyim. Son günlerin önemli medya konusu durumuna getirilen Suudi kökenli gazeteci Cemal Kaşıkcı'nın vatandaşı olduğu Suudi Arabistan devletinin İstanbul’daki baş konsolosluğuna girmesi ve girdikten sonra ortadan kaybolması olayı dünya kamuoyunu yukarıda zikrettiğim sözü aksi davranışlara yönettiğini görmekteyiz. Arap ırkına dahil Cemal Kaşıkcı'nın ortadan kaybolmasını Suudi devletinin onu ortadan kaldırması veya kaçırması şeklinde yorumlayan Avrupa ve dünya devletlerinin bu duruma tepki vermesini doğurduğunu görmekteyiz. Başta devletimiz olmak üzere İngiltere, Amerika gibi devletler bu durumdan dolayı Suudi Arabistan yönetimini suçlu görmeye hazır bir tutum sergilemeye yönelmişlerdir.

Sadece Suudi Arabistan yönetimini değil bu olay ülkemizde gerçekleştiği için dünya kamuoyu bizi de suçlamaya hazır bir tutum içerisine girmiş gözükmektedirler. Oysa bu olay ile ülkemizde işlenmiş gibi gözükse bile olay ve kaybolma durumu Suudi Arabistan toprağı sayılan Suudi başkonsolosluğunda gerçekleştiğinden bu işin bir suç teşkil edecek mahiyeti varsa bu işin suçlusu Suudi Arabistan devleti ve onun yöneticileri, yetkilileridir. Çünkü elçilikler ve konsolosluklar ait olduğu devletin toprağı olarak kabul edilmekte uluslararası sistemde bu tarz telakki ve uygulama görmektedir. Bu yüzden bu olay ile ülkemizin ve insanımızın direkt ilgisi olmaması gerekir düşüncesindeyim. Gerçi kaybolan Cemal Kaşıkcı'nın Suudi Arabistan vatandaşı veya İngiltere veya Amerika Birleşik Devletleri vatandaşlığı bulunup bulunmadığı konusunda sarih bilgi sahibi bulunmamaktayım. Ne var ki hangi ülkenin vatandaşı olursa olsun bizim ülkemizle vatandaşlık bağı olmadığı ortadadır.

Hal böyle iken ülkemizle ilgisi eşinin veya eşlerinin bizim vatandaşımız olması dışında ilgisi yoktur düşüncesindeyim. Ancak ülkemizin bu olayla yakından ilgilenmesinde olayın ülkemiz hududları içerisinde geçmesi kadar Cemal Kaşıkcı'nın girdiği baş konsolosluktan çıkmadığı veya çıkamadığı taktirde ülkemiz iktidar partisinin yönetici kadrosunda bulunan bir parti mensubuna haber verilmesini istemesi bunu nişanlısına tembihlemesinin katkısı da olduğunu düşünmekteyim. Bu iki sebepten dolayı uluslararası toplumun baskısına maruz kalmak durumuna uğramamak çabası ülkemizi ve ülkemiz yöneticilerini bu olayla çok yakından ilgilenmek durumuna sokmuştur. Bu yüzdendir ki Suudi yönetimi ile yakın temasa geçilmiş ve arada soğukluk yaratma ihtimali pahasına baş konsolosluğa girme izni alınarak durumun tetkikine yönelinmiştir.

Bu durum nedeniyle Türk ve Suudi polis yetkilileri tetkik ekipleri alınan ortak karar uyarınca ortak tetkikleri gerçekleştirmişlerdir. Bu tetkikler gerçeği şüphesiz ortaya çıkaracaktır. Ancak ne var ki başta ABD başkanı olmak üzere uluslararası camiadan bazı devlet yöneticileri bu işte Suudi Arabistan'ın rolü, parmağı, suçu ortaya çıktığında Suudi yönetimini hedef alan uluslararası sahada siyasi ve ekonomik bazı icraatlar gerçekleştirip Suudi yönetimini cezalandıracaklarını dile getiren açıklamalar ortaya koymuşlar ve bir oranda ülkemiz yönetimini de sözleri ile bu olayın gerçeğini ortaya çıkarmaya sevk ettiklerini dillendirmeye yöneldiklerini görmekteyiz. Şüphesiz kaybolan bir insandır. Bu şahsa ne olduğunu araştırmak öncelikle görev yaptığı medya kuruluşlarının vatandaşı olduğu devletin veya devletlerin tartışmasız görevidir düşüncesindeyim.

Medyada yer alan beyanlar da bu konuda pek çok beyan söz konusudur. Şüphesiz bu şahsa ne olduğu ortaya çıkarılacak gerçek dünya kamuoyuna anlatılacaktır. Bir yanda Cemal Kaşıkcı'ya bir şey yapmadığını onun kaybında rolü olmadığını iddia eden Suudi yönetimi ona inanan dost ve müttefiki devletler ve uluslararası teşekküller bir yanda Cemal Kaşıkcı'nın kaybından Suudi yönetimini suçlu gören İngiltere, ABD gibi devletler ve onların müttefikleri bir yanda da bu olayın gerçeklerini araştırıp inceleyen ve ortaya çıkarmaya kendini mecbur hisseden Türkiye yönetimi bulunmaktadır. Yapılan tetkiklerin ortaya çıkaracağı gerçekler üzerine tarafların izleyeceği tutumlar merak konusudur. Cemal Kaşıkcı'nın olayı ABD ve İngiltere ile Suudilerin arasını açabilecek, soğukluk yaratabilecek durumlar ortaya koyabileceği gibi ülkemiz yönetiminin de Suudi yönetimi arasında soğukluk yaratabilecek durumlar da yaratabilecektir düşüncesindeyim. Bütün bunlar bir yana Cemal Kaşıkcı olayı nedeniyle dünya kamuoyunda kopan fırtınaları yahut kopabilecek fırtınaları anlayamamaktayım. Dünya kamuoyu Cemal Kaşıkcı'nın hayatı konusunda neden bu kadar titizlik göstermekte, neden onun hayatıyla yakından ilgilenip Suudi leri suçlu görmeye yönelmektedir.  Suudilerin öldürdüğünü düşündükleri Cemal Kaşıkcı'nın öldürülmesi ile ilgilenen dünya kamuoyu Hristiyan devletleriyle, İslam devletleriyle, kitapsız dinlere mensup toplumların oluşturduğu devletleriyle Musevi dinine mensup devletleriyle Arap olan tek bir bireyin yani Cemal Kaşıkcı'nın ölümü ile ilgilenmekte, buna karşılık İsrail'in öldürdüğü Müslüman Filistinlilerle Rusların öldürdüğü Müslüman Suriyelilerle Suudi yönetiminin müttefikleri ile birlikte Yemen e karşı giriştikleri savaş uyarınca yaptıkları saldırılat ve bombalamalarla öldürülen Yemenlilerle ilgilenmemektedirler.

Bu durum karşısında halkımızın çok kullandığı toplumumuzda sık kullanım bulan bir Arap için Arabistan yanmaz sözünün dünya toplumları ve kamuoyu tarafından bozulmaya yönelmiş görünmesini anlayabilirsen anla. Yemen de yüzlerce binlerce Yemenliyi öldüren yüzbinlercesini belki de milyonlarcasını açlıkla, sefaletle karşı karşıya bırakıp bu surette ölmeye mahkum etmeye çalışan Suudi yönetimine karşı ağzını açmayan hiçbir beyanda bulunmayan hatta yer yer destekleyen ABD ve onun müttefiki İngiltere, Avrupa Birliği başta olmak üzere dünya kamuoyunun Cemal Kaşıkcı gibi tek bir Arapla bu kadar ilgilenmesinin onun uğruna Suudi yönetimini cezalandırmaya hazırlanmasına şaşma. Aynı şekilde Güney Yemen konusunda Suudi lere karşı herhangi bir tepki ortaya koymayan yada benim ortaya koyduğu bir tepkiyi göremediğim, hatırlayamadığım ülkemiz yönetiminin Kaşıkcı olayı karşısında gösterdiği çaba ve tepkiyi Filistin ve Kudüs konusunda ki tepkiyi Yemen konusunda Suudilere göstermemesinin sebebini de anlamak mümkün değildir düşüncesindeyim. Sözün kısası bir Arap için Arabistan yanmaz sözünün tersine uluslararası camiada birileri Cemal Kaşıkcı için Suudi Arabistan'ı cezalandırmaya koskoca bir Suudi Arap toplumunu cezalandırmaya mecazi manada yakmaya hazır görünmektedirler. Gelecek günler bu sözün ne kadar gerçek olup olmadığını ortaya koyacak olaylara açık görünmektedir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.