BEKA SORUNU MU, İKTİDARI KORUMAK SORUNU MU?

Değerli Okurlarım,

Yerel seçim hızla yaklaşmakta iken siyasi partilerimiz daha önce de belirttiğim gibi iki ittifak grubu halinde propagandadan çok sözlü karalama kampanyası şeklinde beyanlarla seçimi kazanmak için seçmen kazanma yoluna gitmeyi tercih etmiş gözükmektedirler. Evet yaşamakta olduğumuz seçim dönemi yerel seçim olmasına karşılık yaşamakta olduğumuz seçim çalışmaları ve propagandaları sanki genel seçim propagandası ve hazırlığı şeklinde gerçekleşmektedir. Bir yandan Cumhur ittifakı bir yandan millet ittifakı seçmen kitlesini kendi tarafına çekmek kendi cephesini kuvvetlendirmek için yerel yönetime seçilecek görevlilerin yapacakları icraatları tanıtmak yerine seçmeni bilgilendirmek yerine karşısında yer alan ittifak grubunun partilerini kötülemek Türkiye sathında seçmene kötü göstermek kötülemek çabası içine girmiş görülmektedirler.  Öyle ki Cumhur ittifakı partilerinin yöneticileri Millet grubu partilerine ve onların gösterdiği adayları terörist gösterme Hiç değilse teröristlere yataklık eden, yardımcılık eden, destekçilik eden bireyler olarak göstermek kabul ettirmek için ellerinden gelen kötülemeyi beyan etmekte birbirleri ile yarış etmektedirler, bu görünümü vermektedirler düşüncesindeyim. Nitekim Cumhur ittifakını oluşturan partiler Bu nedenle olsa gerektir ki yapılacak yerel seçimi ülkenin bekası için kendilerinin kazanması gerektiğine ülke çapında seçmenleri ikna etmeye çabalamakta, bu uğurda kendileri dışındaki partileri ve onların adaylarını Fetö, PKK gibi Terör gruplarıyla özdeş göstermeye çalışmaktadırlar.

Haliyle bu çabalarıyla Türk seçmenine Türkiye Cumhuriyeti'nin ayakta kalmasını devlet ve milletin devam edebilmesini sağlamanın tek yolunun kendi partilerine ve İttifak oluşturdukları partilere ve  bu partilerin adaylarına Rey vermenin şart olduğuna inandırmaya çalışmaktadırlar. Şunu belirtmek isterim ki benim düşünceme göre Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk milletinin devamlılığının sağlanması için, sürekliliğinin sağlanması için yerel seçimde Cumhur ittifakı partilerine ve onların adaylarına rey vermek lüzumlu ve şart olmaması gereken bir durumdur. Çünkü yerel seçimle tespit edilecek yöneticilerin ülkenin iç ve dış siyasetinde yönlendirici vasfı bulunmamaktadır. Herhangi bir ilin veya ilçenin Belediye Başkanlığı hangi partinin eline geçerse geçsin ülkenin başında iktidarda bulunan yöneticilerin iç ve dış Siyasette izledikleri yol ve yöntemi mevcut sistemin sonlandırılması veya devam ettirilmesi konusunda etki veya katkıları söz konusu olmayacaktır. Her hangi il veya ilçenin Belediye Başkanlığı veyahut belediye meclisi çoğunluğunun bir partinin eline geçmesi o partiyi ülke yönetiminde söz sahibi etmeyecektir. Şunu hemen hatırlatmak isterim ki yerel yönetimlerin yetki sahası dar kapsamlıdır ve yetkileri o bölge halkının kamusal ihtiyaçlarını karşılamak, kamusal ihtiyaçlarını gidermek ve kamusal ihtiyaçlarını yönlendirmekten ibarettir.

Şöyle ki bir il veya ilçe yerel yönetiminin ne ülkemizin mevcut yönetiminin değiştirilmesinde ne de çevremizdeki devletlerle siyasi ilişkilerimizde herhangi bir anayasal görevi ve dolayısıyla siyasal etkisi söz konusu değildir. Hal Böyle olmasına karşılık Cumhur ittifakı üyesi partilerinin propagandalarını ülkenin bekasına dayandırarak yapmalarını ve vatandaşa Türkiye Cumhuriyeti yıkılmasın Türk devleti devam edebilsin diye Yerel seçimde mutlaka oylarınızı bize vermeniz şarttır deyip bunun dışında partilere oy vermenin vatana ihanet kendilerine oy vermenin ise bir vatanseverlik durumu arz ettiğini, durumu oluşturduğunu söylemelerini haklı bulmak bence mümkün değildir. Yine şunu da vurgulamak isterim ki Bence bu şekil bir propaganda ülkenin bekası bekasının devlet ve milletin devamlılığının sağlanmasından çok iş başında ki iktidarın Genel manada ülke yönetimini ellerinde tuttukları gibi yerel yönetimde de ellerinde geçirmelerinde fayda sağlayacak bir icraat görüntüsü verdiğini söyleyebilmek mümkündür. Benim görüşüme göre Cumhur ittifakı partileri ülkenin genel açıdan hakimiyetlerinde olduğu gibi ülkedeki yerel yönetim sahasında da genel olarak yönetme hakkını, ellerinde bulundurma hakkını elde etmek için muhalif partileri düşman gösterip yerel yönetimlerde de genel mahiyette iktidar sahibi olmak için yerel seçimlerde kendilerine oy vermenin ülkenin bekası için şart olduğuna tüm ülke seçmenini inandırmaya çalışmaları yazımızın başlığında yer alan ülkenin bekası sloganını ortaya koymalarını getirmiştir.

Tekrar vurgulamak isterim ki bu yerel seçimlerde Türk seçmeni hangi partiye hangi ittifak grubuna Rey verirse versin ülkedeki iktidarın değişmesine ülkenin devamlılığının, ülkenin rejim devamlılığının sona ermesine etki etmesi mümkün değildir. Eğer böyle bir durum söz konusu olsaydı seçim öncesindeki dönemde yerel yönetimlerin farklı partilerin elinde olmasının ülkenin devamlılığını şu ana kadar ortadan kaldırması ülkenin bekasını sona erdirmesi gerekirdi. Böyle bir durum söz konusu olmadığına göre ülkedeki yerel yönetimlerin Cumhur ittifakı dışında partilerin eline geçmesinin ülke bekasını sona erdirmesinin imkânsız olduğunu açıkça ortaya koyması söz konusudur. Bence Cumhur ittifakının yerel seçimlerde propagandasını ülke bekası sorununa dayandırması elindeki mevcut yerel yönetimlerin sayısını arttırmaya Hiç değilse elindeki yerel yönetimlerin sayısının korunmasında Türk seçmenini bu yolda yanıltmaya yöneltmeye çare görmesindendir. Sözün kısası Cumhur ittifakı partilerinin yerel seçimi kazanmaya ülke bekasının devamlılığı şartı görmesi ve göstermeye çalışması Kafamızda şu sorunun dolmasına sebep olmaktadır.  BEKA SORUNU MU, İKTİDARI KORUMAK SORUNU MU?  Şeklindeki bu soru, bu sebeple aklı başında Türk seçmeninin beyinlerinde çınlamalı, sağlıklı seçmenlerin kafamızda uyanan bu beyanın doğru olup olmadığını düşünüp değerlendirmeyi, reyini ona göre vermeyi gerçekleştirmesini sağlaması gerekir düşüncesindeyim.