güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

BANDIRMA OLARAK ÇANAKKALE ZAFERİ’Nİ VE ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ DEĞERLENDİRMEDEKİ EKSİKLERİMİZ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Şunu da belirtmek isterim ki en büyük hatalarımızdan birisi Çanakkale savaşları konusundaki yanlış değerlendirmelerimizden birisi de sanki Çanakkale’deki bütün zafer 18 Mart’ta kazanılmış bu savaşta Mustafa Kemal’de varmış gibi davranıp öyle kutlamaya çalışmamızdır. Şunu artık kabul etmeliyiz ki 18 Mart’ta kutladığımız zafer Çanakkale savaşının sadece deniz savaşıdır. Ve bu savaşlar sırasında verilen şehit sayısı 100’ü geçmeyecek derecede düşüktür. Esas büyük şehit verdiğimiz Mehmetçiğin kahramanlıklar gösterip destanlaştığı Mustafa Kemal’in devleşip, efsaneleştiği Çanakkale zaferleri 25 Nisan’da başlayan Çanakkale’nin kara savaşları evresindedir. Ülkemizin düştüğü hatalara Bandırma’mızda düşmektedir. Bandırma’mızda Çanakkale savaşlarının kendisinin bu savaşlardaki rolü ve durumunu bu savaşların üzerinden bir asır geçmesine rağmen hala kavramış değildir. Oysa Bandırma’mız bu savaşların Çanakkale savaşlarının Osmanlı devleti açısından müdafaa güçlerinin karargâh merkezidir. Çünkü Çanakkale’yi savunacak 5. Ordu’nun karargâhı Bandırma’mızdadır. Bugünkü Bandırma Ortaokulunun binasında o zamandaki adıyla İsteryanus konağı denilen binasında bulunan 5. Ordu karargahında bu ordunun komutanı olarak Alman generali Liman Horsanders ve Osmanlı Şehzadesi Abdülhalim Efendi birlikte görev yapmaktadır. Bandırma’nın Çanakkale savaşlarıyla alakası sadece bundan ibaret değildir. Bugünkü eski şube binası olarak da tanınan şimdiki Sağlık Meslek Yüksek Okulu binasında bulunan 5. Ordu Menzil Hastanesinde de Çanakkale yaralıları tedavi edilmiş ve burada ölenler bugünkü eski mezarlık denilen eski adıyla şehitler mezarlığına defnedilmişlerdir. Yine o dönemde Bandırma Çanakkale’ye sevk edilecek asker ve mühimmatın, cephanenin denizden sevk merkezidir. Almanların Lili Merks isimli hastane gemisi de Bandırma Çanakkale arasında seferler yaparak hasta ve yaralı taşımaktadır. Bandırma’mız bağrından gönderdiği evlatlarıyla da bu cepheye asker katkısında bulunmuştur. Bu savaşlarda pek çok şehit vermiştir. Ne yazık ki bu ilişkiye rağmen bugün Bandırma’mızda ne bir Çanakkale şehitleri anıtı ne bir Çanakkale şehitlerine has bir şehitlik mevcut değildir. Oysa burnumuzun dibindeki Erdek’te, burnumuzun dibindeki Biga’da Çanakkale şehitlikleri mevcuttur. Bandırmalımız buralardaki vatandaşlarımızdan daha da az duyarlı bir durumda mıdır? Yoksa elimizde şehitlik yapacak yerimiz orada yatan şehitlerimiz mi mevcut değildir? Hayır aksine ikisi de mevcuttur.

Eski mezarlık yani şehitler mezarlığı dediğimiz yer Çanakkale şehitlerine bir şehitlik düzenlemek ve burada bir Çanakkale şehitleri anıtı oluşturmak için en müsait yerdir. Çünkü burada bu mezarlığa şehitler mezarlığı adını verdiren ona ulaşan bir yola da, sokağa da şehitler yolu sokağı adını verdiren şehitler bu mezarlığa gömülmüşlerdir. At arabalarıyla veya yukarıda sözünü ettiğimiz Bandırma’daki askeri hastaneye tedavi amacıyla gelip burada vefat edip sözünü ettiğimiz mezarlığa gömülen 20’nin üstünde şehit o dönemde bu mezarlığa defnedilmiştir. Yine aynı dönemde Çanakkale’ye asker götürürken İngiliz denizaltısı tarafından torpillenip batma durumuna gelen Bandırma vapurunda boğan 250 Osmanlı askerinin de denizden toplanabilenleri muhtemelen topluca bu mezarlığa defnedilmişlerdir. Onlara ilaveten Cumhuriyet döneminde 1944 Trak faciası denilen deniz kazasında şehit düşen 23 denizcimizde aynı mezarlığa defnedilmişlerdir. Bütün bu şehitler bu mezarlıkta bir Çanakkale şehitliği veya biraz daha geniş mahiyette Çanakkale ve Trak şehitleri şehitliği adıyla bir şehitlik düzenlenmesini gerektiren bir sebep değil de nedir?

Kaldı ki Bandırma’mızın da Çanakkale savaşlarına gönderdiği 380 küsur evladının şehit olduğu bunların isimlerinin bilindiği düşünülürse tüm bu şehitler adına Bandırma’nın, Bandırma’lının Bandırmalı siyasilerin mülkü yerel yöneticilerin bu şehitler mezarlığı veya şehitliği düzenlemeye yönelmesi ve bunu gerçekleştirmesi konusunda çalışmalara girişmesini gerektiren bir durum değildir de nedir? Bunun yanında 104. Yılına ulaştığımız Çanakkale Deniz Zaferinin kutlamalarının gerçekleştirildiği şehitlerinin anıldığı bu önemli günde bu şehitlere karşı görevlerindeki ihmalde, gecikmedeki durumunu kendi kendilerine izaha yönelmelidirler. Bursa ve Balıkesir’in ve onların yanında pek çok vilayetin halkının 104. Yıl dönümü münasebetiyle şehitlere saygılarını sunmak için Çanakkale’ye şehitliklere aktığı bu sırada Bandırmalı Bandırma’daki bu şehitlerinin sahipsiz bırakılışını hem çevreye hem kendilerine nasıl izah edileceğini düşünmelidir. Bence bununla da kalınmamalı, Bandırma derhal harekete geçmelidir ve burada bir Çanakkale ve Trak şehitleri anıtı düzenleyip hiç değilse 105. Yıl kutlamalarını burada gerçekleştirerek kendi kabahatlerini gidermenin şehitlere sahip çıkmanın huzuru içinde 105. Yıl dönümünü burada kutlayıp Çanakkale şehitlerini burada anmayı gerçekleştirmeyi başarmalıdır. Ama bugün kutlanacak olan 104. Yıldönümünde Bandırmalı sözünü ettiğim sebeplerle Çanakkale savaşlarının ve deniz zaferinin 104. Yıl kutlamasına, şehitlerinin anılmasına layık olup olmadığını kendine sormalıdır.

Daha kestirme bir şekilde söylemek gerekirse Bandırmalı 18 Mart’ta Çanakkale şehitlerini gereği gibi anmayı başarabiliyor mu? Diye kendine sormalıdır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.