güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Akbaş Baskını Kahramanı ve Anzavurcuların Kurbanı Kaymakam Hamdi Bey

Yazının Giriş Tarihi: 25.09.2021 00:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.09.2021 00:09

Hamdi Beyi yakından tanıyan Ruhi Naci Sağdıç'ın anlattıklarına göre, henüz 29 yaşındaki genç kaymakam Darül- Eytam ve İdman Yurdundan başka bir basımevi kurulmasına. Bir gazete çıkarılmasına öncülük etmiş. Kasabaya elektrik getirtmek için etütler yaptırmış, kasabanın imar planını çizdirmiş, kanalizasyon işini başlatmıştır.

Hamdi Bey iki yıl Edremit Kaymakamlığı yaptıktan sonra 9 Nisan 1919 tarihinde Damat Ferit tarafından azledilmiştir. Azlini müteakip bir süre Ayvalık'ta Ali Çetinkaya’nın yanında, bir süre de Burhaniye'de kalmış, daha sonra Balıkesir'de kurulmuş olan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nde faaliyet göstermiştir. Bu cemiyet adına Biga ve Yenice bölgelerinde önemli çalışmalara imza atmıştır. Bunlardan Akbaş Cephaneliği baskını Büyük Önder Mustafa Kemal’in Nutkunda da anlatılmaktadır.

İlk Yunan birliklerinin 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’i işgalinin yarattığı ortamda, 26 Temmuz 1919 tarihinde başlayan 1. Balıkesir Kongresi, 15 Ağustos 1919 tarihinde düzenlenen Alaşehir Kongresi ve 19 Kasım 1919 tarihindeki 2. Balıkesir Kongrelerinde, Yunan işgaline karşı Ayvalık, İvrindi, Akhisar, Salihli, Soma, Aydın ve Ödemiş cephelerinin kurulması kararları alınmıştı. Ancak, hem Aznavur Ayaklanması’nın neden olduğu cephane sarfiyatı hem de bu cephelerin gereksinmelerinin karşılanması hayati bir ikmal sorunuydu.

Akbaş Cephaneliği’ndeki malzemeye el konulması fikri böyle bir ortamda, Balıkesir’deki 61. Ordu komutanı Kazım (Özalp) Bey’in ve Heyet-i Merkeziye üyesi Köprülülü Hamdi Bey tarafından gündeme gelmiştir.

Akbaş Cephaneliği, Gelibolu Yarımadası’nın doğusunda, ancak küçük gemilerin demirlemesine uygun bir koyda bulunmaktadır. Çanakkale Savaşları sırasında Gelibolu Yarımadası’ndaki kuvvetlerin ikmal yönünden desteklenmesine elverişli bir koydur. Depo ve çevresi Senegallilerden oluşan Fransız birlikleri tarafından sıkı bir şekilde korunmaktadır ve Gelibolu’yla doğrudan telefon bağlantısı vardır. İngiliz deniz üssü Çanakkale ile Akbaş koyu ise denizden 20 dakikalık bir mesafededir ve kısa sürede yardım görebilecek durumdadır. Ayrıca Çanakkale Boğazı’nda devriye gezen İngiliz gemileri, bu süreyi daha da kısaltmakta, ayrıca baskında ele geçirilecek malzemenin Anadolu kıyısına sevkiyatını riske sokmaktadır.

Akbaş baskını ile kazanılan başarılardan sonra Hamdi beyin ve arkadaşlarının durumunun farklılaştığını görmekteyiz. Hamdi Beyin tabiri ile Hamdi Bey ve etrafındakilerin yıldızı kaymıştır. Çünkü elde ettikleri cephane ve silahları tam manasıyla istenilen ve arzulanan yerlere ulaştıramadan bölgedeki İstanbul hükümeti yanlıları, işgal devletleri, işbirlikçileri ve aznavurcular ile çarpışmalara girişmek zorunda kalmışlardır. Bu çarpışmalarda yenilgilere uğrayan Hamdi Bey ve arkadaşları baskınla elde ettikleri silah ve cephanenin büyük bir kısmını karşılarındaki kuvvetlerin eline geçmemesi için imha etmek durumunda kalmışlardır.

Nitekim bu başarısızlıklar Hamdi Bey ve arkadaşlarına büyük üzüntüler yaşatırken Hamdi Bey başta olmak üzere bazı Kuva-yı Milliyecilerin hayatını kaybetmesi durumunu da getirmiştir. Elindeki önemli miktarda silah ve cephaneyi düşmanlarından kurtaramayacağını anlayan Dramalı Rıza Bey elindeki cephaneyi havaya uçurmuş, kendisi Balıkesir’e ulaşma imkânını elde etmiştir. Ama bu başarısızlığın yarattığı karamsarlık içerisinde Balıkesir’in İstanbul un’da kendisine verdiği bir göreve gitmiş orada İstanbul hükümetince ele geçirilerek idam edilmiştir.

Hamdi Beyin ölümü ise internet kaynaklarına göre şöyle dile getirilerek gerçekleşmiştir.

Hamdi Bey isyancılarla başa çıkamayacağını arılayınca atına atlayıp Yenice nahiyesine gitmek için yola çıktı. Onun asıl amacı Yenice'de depo edilmiş silah ve cephaneyi kurtarmaktı. Yanındaki arkadaşıyla ayrıldığında kasabadan silah sesleri gelmekteydi. Hamdi Bey'in Biga'dan ayrılışı, yolculuğu ve İnova köyünde tutuklanıp Biga'ya geri getirilişi farklı eserlerde değişik anlatılmaktadır.

Kazım Özalp, Hamdi Bey'in Biga'dan ayrıldıktan sonra Kuvayı Milliyeci birkaç arkadaşı ile Yenice'ye giderken Anzavur Ahmet ve Gâvur İmam'ın adamları tarafından tutulup yolda şehit edildiğini bildirmekte ise de ne tutuklandığı yeri söylemekte ne de yolculuğu ve şehit edilmesi ile ilgili ayrıntılı bilgi vermektedir. Devam edecek…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.