Açıklığa Kavuşturulamayan Bir Askeri Harekât (Sarıkamış Harekâtı)

Şunu vurgulamak isterim ki Sarıkamış Harekâtı bir bozgun değil hatalı icraat nedeniyle gerçekleşmiş bir katliamdır. Bazıları da bu harekâtta şehit olduğunu söylediği dedelerini bulamazken bazıları Sarıkamış sahasında dedelerinin mezarlarının bile mevcut olmadığını görmektedir. Bu adamlar Osmanlıca öğrenirse hangi dedenin mezarını okuyacak hangi olmayan taşın üzerindeki Osmanlıcayı okuyacaklardır. Bu harekâtla Sarıkamış bile alınamamıştır ki İslamlar Rus esaretinden kurtulsun. Bu nedenle bu harekâtın amacı İslamları Rus zulmünden kurtarmak İslamları birleştirmek olması imkânsızdır. Kaldı ki o sırada Ortadoğu İslamları işgale girmek tehdidiyle karşı karşıyadır. Bazı askeri birlikler Arap yarımadasından bu harekâta yollanmışlardır.  Bu harekât İslam bütünlüğü ümmetçilik için yapılan bir harekât değildir. Ancak Almanların Türkçülük duygularını harekete geçirdikleri Enver’in hayalleri uğruna başlattığı bir hareket olup sonuç olarak katliama dönüşmüştür. Belki İslam için yapıldığı fikri ordu komutanı Paşa’nın hafız hakiki adından niyet etmektedir. Ama bu katliam da bu Paşa’nın da Paşa’yı orduya muhakkaktır. Bazıları bu katliamı Enver’e mal edenlere kesip Çanakkale zaferinde Enver Genel Kurmay Balkan’ı olduğuna göre bu zafer onundur diyerek onu aklamaya çalışırlar. Bazen bu çabaların amacı da Mustafa Kemal’i küçümsetmek bu günkü sistemi katletmektir. Bundan 106 yıl önce gerçekleştirilen Sarıkamış Harekâtında adeta katliama uğratılarak şehit olan askerlerimizi hürmet ve saygıyla anıyor Ruhlarını şad olsun diyoruz. Onları katledercesine ölüme sevk edenleri ölümlerinde hata ve suçları olanları da lanetliyorum. Bu günkü nesillere şunu hatırlatmak istiyorum. Diktatörler ve diktacı partiler ülkede hâkim olursa, Enver Paşa gibi rejim değiştirmeye muvafık olurlarsa yeni Sarıkamış felaketlerinin milletimizi bulacağı muhakkaktır. Milletçe Sarıkamış harekâtının 106. Yılında şehitlerimizi anarken yeni maceraperestler, yeni Enverler ve İttihat ve Terakkiler çıkarmamak için milletçe rejimimize ve devletimize sahip çıkıp böylelerinin ortaya çıkmasına fırsat vermemek için gerekenleri yapmaya yönelelim. Bunun bir millet görevi olduğunu bilhassa gençlere bunun Mustafa Kemal tarafından verilen bir sözü olduğunu hafızalardan çıkarmayalım.

Sarıkamış Harekâtı son 25 yıla gelene kadar az bilinen bu yüzden anlaşılamayan bir askeri harekât olarak tarihin sisli sayfalarında yerini korumuştur. Son 25 yılda amatör araştırıcılar meraklılar ve bazı yerel tarihçiler vasıtasıyla üzerine düşülen bu harekâtın gün ışığına çıkması tabirimizle gölgeden ışığa ortaya çıkmasıyla bu olayın sebepleri safhaları sonuçları ve bu olayın şehit kahramanları irdelenmeye ve anılmaya başlanmıştır. Bu sayededir ki bu olayın başladığı tarihlerde her yıl Sarıkamış Harekâtının anılma seremonileri şehitlerin izlediği yolu izleyen anma yürüyüşleri yapılmaya başlanmıştır. Bu hatırlayışın anma ve kutlama seremonilerinin şekilde kalmayıp milletimizin gençlerine daha geniş manada milletimize ibret alarak ders alarak geleceğe yön vermesi izlenecek yol ve yöntemi göstermesi temennimizdir. Umarım Türkiye Cumhuriyeti yöneticileri arasında Enver Paşa gibi diktaya benzer rejimler hayal edenler yahut Enver, Cemal ve Talat paşaların başında olduğu İttihat ve Terakki Partisi gibi tek parti rejimi yaratıp milletimizi peşinden sürükleyerek yakın ve uzak diyarlarda Sarıkamış Harekâtı gibi macera peşinde koşmayı amaçlayan askeri harekâtlar veya savaşlar yaratıp milletimizi ve devletimizi Sarıkamış Harekâtı gibi maceralara ve çıkmazlara sokup ulusumuz bireylerinin kanının dökülmesine can kaybına uğramasına vesile olan vesile olacak bireyler ve siyasi kuruluşlar ülkemiz açısından söz konusu olamazlar. Şunu da belirtmek isterim ki yöneticimizden sade vatandaşımıza kadar milletçe Sarıkamış Harekâtından ders alıp eski Osmanlıyı ihya gibi hayali girişimlerden ve icraatlardan uzak durmayı başarır. Sözlerime nihayet verirken Sarıkamış Harekâtı şehitlerine Tanrıdan rahmet dilerim. Ruhları şad olsun.