23 NİSAN’I KAPSIYAN HAFTANIN YAKIN TARİHİMİZDEKİ ÖNEMİ

25 Nisan tarihi ise Osmanlı devletinin 1. Dünya harbin de başarı gösterdiği ilk cephelerden olan Çanakkale cephesinde ki kara savaşlarının başladığı tarih olmasıyla önemli bir tarih olduğu ortadadır. Çünkü 25 Nisan 1915 te Çanakkale'yi 18 Mart yenilmesiyle denizden geçemeyeceğini anlayan iltifat devletleri oluşturdukları kara ordularıyla Çanakkale'nin her iki yakasına 25 Nisanda başlayacak olan kara savaşlarını gerçekleştirecek kuvvetler çıkarmaya yönelmişlerdir.

İngilizlerin ve Fransızların müstahkemlerinden getirdikleri askerleri karaya çıkararak burayı ele geçirmek istemeleri boğazı donanmalarına kapatan müdafaa sistemlerini bu şekilde ortadan kaldırmaya yönelik plan ve uygulamaları boğazın iki yakasını her iki taraftan büyük insan kaybına sebep olacak Çanakkale kara savaşlarını başlatmıştır. İşte 25 Nisan tarihi bu savaşların başladığı tarih olmasıyla önemlidir. Çünkü bu kara savaşları sırasında Mehmetçiğin yönetimi Mustafa Kemalin eline geçmiş tarih sahnesine Mustafa Kemal ikinci defa burada çıkmış ve devleşmiştir.

Onun keskin zekası ve dirayetli yönetimi İngiliz ve Fransızları yanlarında ki Anzak kuvvetlerini burada kazandığı zaferlerle (Arıburnu 25 Nisan 1915- 6 Ağustos 1915Birinci Anafartalar Muharebesi (9 Ağustos - 10 Ağustos 1915)İkinci Anafartalar Muharebesi (21 Ağustos - 29 Ağustos 1915)Kirte Bağları Muharebesi 6 Ağustos 1915- 12 Ağustos 1915dize getirmiş ve tarihin en kanlı zaferleriyle Osmanlı devletinin ömrünü 3 yıl uzatırken Rus çarlığını yıkıma mahkum ederek dünya tarihin de büyük değişiklerin temelini atmıştır.

Çünkü Rusya’da gerçekleşecek komünist devrin Çanakkale’nin yarattığı Rus çöküntüsü sayesin de daha fazla kuvvetlenme imkanı bulmuş bu akın dünya tarihin de dünya haritasın da yeni değişimler görünme sahalamıştır. Mustafa Kemal bu savaşlarda gösterdiği başarılı yönetimi sayesin de süngü taktırıp top ve tüfekli kurşunlar ve gülleler yağdıran düşman kuvvetlerinin üzerine gönderdiği askerler ölüme gitmiş olsalar bile bariz temsilcisi olarak 57. Alay yok olma derecesin de kırılmışsa da Mehmetçik ve Türk subayı Mustafa Kemali takdir etmiş benimsemiştir.

Bu benimseyiş Türk ordusuna ve Türk ordusuna ve milletine mal etmiş Mustafa Kemal artık tüm Türk Milletinin gözünü kırpmadan güvenebileceği bir lider olmuştur. İşte buna dayanarak dilebilirim ki Türk milleti Çanakkale savaşın da büyük çapta subay ve er kaybederken Mustafa Kemal gibi büyük bir komutan ve her sahada güvenerek takip edileceği bir lider kazanmıştır. Nitekim Mustafa Kemal bu özelliğine dayanarak samsuna çıkmış Amasya tamimiyle liderliğini açıklamış kongreleri yaparak TBMM açtırmış kurtuluş harbini gerçekleştirerek Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur.

Bu yüzdendir ki 25 Nisan tarihi aslında Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunu getirecek silahlı mücadelelerinin çaba ve çalışmalarını başladığı tarihtir. 25 Nisan bu tarihi önemli olmasına kadar ardından gelen Çanakkale kara savaşlarıyla verilen şehitlerin çokluğu nedeniyle Türk kara savaşları şehitlerinin anma yıl önümü olarak kutlanan veya kutlanabilecek tek tarihtir. 25 Nisanla başlıysan Çanakkale savaşlarının anıyor. Ruhları önünde saygıyla eğilirken kendilerine Allahtan rahmet diliyoruz. O zaman onlarla birlikte olan başta Mustafa Kemal olmak üzere tüm Türk subay ve erlerine minnetlerimi sunuyor. Bugün toprak olmaları nedeniyle onlara da tanrıdan rahmet diliyorum. Ama bu vesileyle toplumumuzun yanlış bir değerlendirmesini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Mustafa Kemal Çanakkale tarih sahnesin de 25 Nisan 1915 ve sonrasında vardır.

18 Mart 1915’te ise yoktur. Bu unutulmamalı Çanakkale 18 Mart kutlamaları ve değerlendirmeleri buna göre yapılmalıdır. Zaten bazıları belki de bu nedenle 18 mat kutlamalarına ağırlık verip 25 Nisan törenlerine uzak durmakta kendi kafalarına göre Mustafa Kemale değer vermediklerine kendi gibi düşünenlere ve taraftarlarına ima etmeye çalışmaktadırlar. Ama onların bütün çabalarına rağmen düşünceme göre Türk milleti Çanakkale savaşlarını ve Mustafa Kemali çok iyi tanımakta Mustafa Kemale gereken değeri vermeye ihmal etmemekte şehitlerimizi anarken tarihin gerçek olgularını gerçek yönleriyle değerlendirmektedir. Bandırmalı hemşirelerime de hatırlamak ve vurgulamak istediğim bir nokta vardır.

Çanakkale savaşları açısından Bandırmanın önemli bir merkez olduğunu unutmamak ve bugün boş gözüken eski mezarlığın aslında 30 civarında Bandırma menzil hastanesin de vefat eden Çanakkale yaralısının mezarı olduğunu da bilmek gerekir. Aynı mezarlığın batan Bandırma vapurun da boğulan 250 Çanakkale’ye sevk edilecek askerin 23 civarın da Trak faciası şehidinin gömüldüğü yer olduğu da şüphesizdir.

Bütün bunlara rağmen 380 civarında evladını Çanakkale savaşların da şehit veren Bandırmanın tüm bu şehitler adına bir şehitlikler düzenlememesini veya bir anıt yapmamasını vefasızlık olarak düşünmenin yerinde olacağı kanaatını taşıdığını özellikle vurgulamak isterim. Bence bandırma ve bandırmalı Çanakkale konusun da Çanakkale şehitlerine Çanakkale de şehit verdiği evlatlarına değer göstermek için bandırma ve bandırmalı bu şehitler mezarlığını mutlaka gözden geçirmeli değerlendirmeli burada onlar adına bir şehitlik bir anıt mutlaka yapmalıdır. Düşüncesindeyim umarım gelecek yıllarda burada bir Çanakkale şehitleri ve trak şehitleri anıtı ve şehitliği yapılır. Bandırmalı şehitlerine karşı görevlerini yerine getirmenin huzuruna kavuşturulur.

Bütün bu bilgilerden sonra önemle vurgulamak isterim ki içinde bulunduğumuz hafta 23 Nisan 24 Nisan ve 25 nisan tarihlerinin yaşattığı olaylar nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından önem ihtiva eden bir haftadır bu hafta bu yönüyle değerlendirilip milletimiz açısından daima hatırlanıp değerlendirilecek bir hafta olacaktır bu önemli haftayı umarım milletçe idrak eder ve değerlendirmeyi gerçekleştirebiliriz.