18 MART ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ VE BANDIRMA (1)

Kıymetli okurlarım, hepimiz biliyoruz ki 18 Mart tarihi milletimizin yani Türk Milletinin müdafaa harbi açısından denizcisiyle, havacısıyla, karacısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kazandığı en büyük zaferlerinden birisinin gerçekleştiği tarihtir. Çünkü Türk Milleti’nin ordusu bu tarihte Avrupa kuvvetleri ve onların safında savaşa katılan tüm diğer dünya uluslarının askeri kuvvetlerine karşı 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ni kazanmıştır. Bundan 99 yıl önce oluşturulan büyük donanma ile müttefikleri ile Çanakkale önlerine dayanan İngilizler, Fransızlar ve onların safında yer alan diğer itilaf devletleri güçleri Çanakkale’yi müdafaa eden Türk kuvvetlerine karşı saldırıya geçmişler boğazı geçerek Marmara’yı aşıp İstanbul kentini düşürmeyi Osmanlı Devleti’ni saf dışı bırakmayı hatta yardım bekleyen Ruslara yardım ulaştırmayı hedeflemişlerdi. 18 Mart Çanakkale deniz Zaferi ile bunu engelleyen Türk ordusu havacısıyla denizcisiyle karacısıyla düşman kuvvetlerini ve donanmasını Çanakkale önlerinde ve Gelibolu yarım adasında durdurmuş bir adım öteye geçirmemeyi başarmıştır. Tabii bu durum bu başarı Türk milletine pahalıya mal olmuştur. Çünkü bu muazzam donanma ve ordunun gerçekleştirdiği deniz ve kara savaşları nedeniyle Osmanlı ordusu pek çok can kaybına uğramış bugün Gelibolu yarımadasında ve Çanakkale topraklarında gömülü veya gömülmüş olma ihtimali olan pek çok Türk subay ve eri Çanakkale cephesi denilen bu cephedeki savaşlarda şehir düşmüştür. İşte Bandırmamız ve çevresi de bu savaşlarda mecburi veya gönüllü olarak savaşa katılan evlatlarını kaybederek Çanakkale şehitleri arasına pek çok şehit katmak durumuyla karşılaşmıştır. Bu nedenle Çanakkale şehitlikleri bölgesinde yatmakta olan pek çok Bandırma evladı bulunurken Bandırma toprağında yatan başka mahallerin şehit evlatları da şüphesiz mevcut bulunmaktadır. Bu sonuncuların en önemli örneğini Bandırmamızın eski mezarlığı olan ve adını Çanakkale Şehitlerinden alan Çanakkale Şehitleri veya Şehitler Mezarlığı denilen yerde defnedilmiş olanlar oluşturmaktadır. Tabi Bandırma bölgesinde yatan Çanakkale şehitlerine örnek olarak Erdek Şehitler Mezarlığı denilen yerde defnedilmiş olanlarda bu örnekliğe layık olan şehitlerdir. Ne var ki Bandırmamız bağrında en azından 200 küsur Çanakkale şehidi barındıran bir yerleşim yeri olmasına karşılık Çanakkale şehitleri adına bir anıt yapmayı veya Çanakkale Şehitleri adına bir şehitlik düzenlemeyi gerçekleştiremeyen tek şehir tek yerleşim yeri olma özelliğini yaşamayı sürdürmektedir. Bu durum oldukça tuhaf olduğu gibi Bandırmalı’ların mülki, askeri ve yerel yöneticileri başta olmak üzere Bandırmada gömülü bulunan Çanakkale Şehitlerine gerektiği değeri vermediğini onlara karşı vefa borcunu ifa etmekten kaçınan bir yerleşim yeri olduğunu açıkça ortaya koyan bir durum oluşturmaktadır. Gerçi Bandırmamız halkı yöneticileri ile birlikte her 18 Martta Çanakkale Deniz Zaferi’ni kutlamakta hatta Çanakkale şehitlerini anıp sözde onlara saygı ve hürmetlerini dile getirmektedirler. Ancak eski mezarlık dediğimiz şehitler mezarlığı dediğimiz mezarlıkta zamanında defnedilmiş Çanakkale şehitlerinin hesabına burada bir anıt oluşturmamakla burada bir şehitlik düzenlememekle Çanakkale şehit ve gazilerine bir nevi hürmetsizlik değer vermeme durumunu gerçekleştirdiklerini nedense fark edememektedirler. Bu mezarlıkta yatan Bandırma vapurunun batışı ile şehit olan 250 Çanakkale cephesine gitmekte olan askerin ve 30a yaklaşan Bandırmadaki 5. Ordu Menzil Hastanesinde tedavi olurken şehit olan Çanakkale yaralısının varlığı kesinlikle bilinmesine karşılık buraya bir Çanakkale Şehitleri Anıtının veya Çanakkale Şehitliğinin yapılmayışını vefasızlık ve değer vermeme dışında izahı imkansız bir durumdur. Gerçi bu mezarlıkta Trak Vapuru şehitleri de gömülmüştür. Bu nedenle eskiden beri şehitler mezarlığı olarak anılan bu mezarlığa bir Çanakkale Şehitleri Anıtı en azından bir Çanakkale Şehitlerine has şehitlik oluşturulması Bandırmalı’ya uygun düşecek  Bandırmalının Çanakkale de şehit düşen ve gazi olan evlatlarına ve onlar gibi şehit veya gazi olan tüm Türk milleti evlatlarına karşı yapması gereken bir milli görev bir vefa görevidir. Düşüncesini taşımaktayım. Bu konuda yıllardır bilgilendirmeler yapmama karşılık ne Bandırmalı yöneticiler ne de Bandırma Halkı herhangi bir teşebbüse geçmemiş her hangi bir girişimde bulunmamışlardır. Bazı beyanlardan anlaşılmaktadır ki bu konuda ciddi girimde bulunan Cemal Öztaylan dönemi Bandırma Belediyesinin bu konudaki girişim çalışmalarını da Çanakkale veya Bursa Anıtlar Kurulu dediğimiz kuruluş engellemiştir. Bu kuruluş burasını kendisine tescil edilmiş yer olarak belirterek anıt veya şehitlik yapılamayacağı yolundaki beyanıyla o zamanın belediyesinin niyet ve projesini durdurmuş bu mezarlıkta yatan tüm Çanakkale Şehitlerini ve Trak Şehitlerini adlarına yapılacak bir anıttan veya onlar için düzenlenecek bir şehitlikten mahrum bırakmıştır. Doğrusu merak ediyorum anıtlar kurulu neyi korumak için kurulmuştur? Kendisine tescil edilen arazinin ne amaçla tescil edildiğini bilmeden neyi koruyacağını bilmesi ve bir şeyler koruması mümkün müdür? Soruyorum Çanakkale veya Bursa anıtlar kurulu yetkili veya yöneticilerine hanginize tescilli ise size tescilli olan bu mezarlığın bugünkü durumunun devam etmesiyle sizler neyi korumaktasınız? Bu davranışınızla bu mezarlık sahasının hangi güzelliğini veya özelliğini korumaktasınız? Kantatımca bu soruya kime tescilli olursa olsun her hangi bir anıtları kurulunun verebilecek bir cevabı yoktur. Çünkü onlar da buradaki arazinin varlık ve bütünlüğünü mü yoksa üzerinde mevcut olması gereken kabirlerin kabir taşlarının mevcudiyet ve özelliklerinin devamını mı korumak görevini yüklendiklerini bilememektedirler. Hatta iddia edebilirim ki bu mezarlık sahasının kendilerine hangi özelliği dolayısıyla tescil edilmiş olduğunu bile bilmekten uzak olabilirler.

(Çanakkale gemi görüntüleri )