güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

12 Mart Tarihinin Ulusumuz Açısından Önemi

Yazının Giriş Tarihi: 14.03.2022 00:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.03.2022 11:27

12 Mart tarihi İstiklal Marşımızı bize kazandıran önemli bir tarih olarak bilinmektedir. Biz İstiklal Marşı diyoruz aslında diğer uluslar yani milletler ulusal marş diyorlar. Haliyle İstiklal Marşımızda bir ulusal marştır. Ne var ki biz ulusal marşımıza diğer uluslardan tarih sahnesine çıkışımıza göre çok geç kavuşmuşuzdur. Çünkü Türk milleti olarak bizler daha önce hep hanedan devleti olarak yaşayıp ulusal devlet olamadığımızdan ulusal marşa da sahip olamamışızdır. Kurduğumuz bütün devletlerde ulusal marş yerine padişahlara has olup onlar değiştikçe değişen marşları ulusal marş kabul etmişizdir. Mahmudiye, Mecidiye, Aziziye, Hamidiye marşları hep bu tür marşlar olmuşlardır.

Türk milleti olarak ulusal yapıda bir yönetime Türkiye Büyük Millet Meclisi kuruluşuyla kavuşan milletimiz ulusal marş eksikliğini ve ihtiyacını gidermek için istiklal savaşı devam ederken bir yarışma açmış bu yolla Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı marşı İstiklal Marşı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kabulü ile ulusal marş olarak kabul ve tasdik etmiştir.

1920 tarihli bu kabulden bu yana İstiklal Marşı denilen bu ulusal marşımız bizi temsil etmektedir. Şunu da belirtmek isterim ki içinde Türk kelimesi hiç zikredilmemesine rağmen bu marşın Türk milletini temsil etmesi dikkate şayan bir durumdur. Bu şiiri yazan Mehmet Akif Ersoy'un ümmetçi bir zihniyet taşımasına, ulus, devlet fikrine, ulusal egemenliğe değil de hanedan, devlet veya hilafet şeklinde bir devlet yönetimine taraftar olduğu ortada iken yazdığı marşın az çok onun fikirlerini ortaya koymasına rağmen yen devlete yani Türkiye Büyük Millet Meclisi devletine ulusal marş kabulü enteresandır.

Bu kabul belki de Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetiminin geçici bir yönetim olduğu düşüncesinin getirisi bir durumdur. Çünkü henüz devletin kurtulduğunda Osmanlı Devleti mi yoksa yeni bir ulusal devlet mi olacağı açıkça belli değildir. Zaten şair de istiklal savaşı kazanılıp ulusal devlet ortaya çıkınca bu devletten memnun olmadığını ortaya koyup Mısır'a kaçmıştır. Ama eseri olan İstiklal Marşı yeni devleti temsil etmeye devam etmiş ve hala devam etmektedir. Bence bunun sebebi ümmetçi zihniyetin din birliği temeline dayanan Türk toplum yapısı, Türk ulusu anlayışının Mustafa Kemal'in Türk milletine kazandırdığı Türküm diyen, kendini Türk kabul eden herkesi Türk sayan Türk ulusu anlayışının sonuç açısından aynı görüşü sağlamakta olmasıdır düşüncesindeyim. Bu nedenledir ki İstiklal Marşımız başlangıçtan bu yana milletimiz açısından yeniden yazılma ya da değiştirilme teklifine uğramamış, geçerliliğini ve benimsenmesini koruyabilmiştir.

Çünkü bu marşı okuyan herkes bu marşın kendi toplumunu dile getirebildiğini düşünebilme, yorumlayabilme durumuyla baş başa kalmaktadır. Bu marşı okuyan İslam olup Anadolu'da yaşamakta olan her etnik grup mu marşın kendisini dile getirip, kendisine hitap ettiğini söyleme imkanına sahiptir. Kürt okursa da, Laz okursa da, Çerkez okursa da, Yörük okursa da, Macır okursa da, Manav okursa da, Türkmen okursa da bu marşta kendini görebilecek, bu marşı yadırgamayacaktır. Türklüğe karşı olan, Türk olmadığını kabul eden Araplar, Kürtler gibi Türklüğü inkar edebilen grupları bulunan etnik gruplar hatta etnik eden grupları dahil bu marşı yadırgamayacaklardır.

Öyle ki ülkedeki bütün etnik gruplar marşta sözü edilen "ırkın, ulusun, milletin" kendileri olduğunu söyleyebilecek, iddia edebilecek durumdadırlar. Çünkü bu marşın içinde marşın konu aldığı milletin, ulusun adı zikredilmemekte, bu milletin Türk milleti olduğu açıkça vurgulanmamaktadır. Bu yüzdendir ki bugün ulusal devletimizin farklı sistemlerine, farklı öğelerine karşı çıkanlar onlar hakkında farklı fikirler ileri sürenler istiklal marşı konusunda susup hem fikir olabilmekte, en azından öyle görebilmektedirler düşüncesindeyim. Yine bu nedenle olsa gerektir ki devlet sistemimizi, rejimimizi değiştirmek isteyen farklı görüş sahipleri yani hilafetçiler, şeriatçılar, komünistler, sosyalistler, faşistler, başkanlık ve yarı başkanlık isteyenler ve bugünkü sistemimizi isteyenler kısacası tüm Türk toplumu istiklal marşının bizi temsil ettiğinde hem fikir olabilmektedirler. Onun bu toplayıcı özelliği, bu bağlayıcı özelliği istiklal marşımızın ortaya koyduğu en büyük değer olup istiklal marşının önemi buradan gelmektedir. Onu önemli kılan budur. 12 kıta olan bu şiirin ilk iki dörtlüğü bestelenip müzik eseri haline getirilen, çalınıp söylenebilen bir marş haline getirilmiştir.

İstiklal Marşı dediğimiz ulusal marşımızın ulusumuza mal edildiği 12 Mart 1920 tarihi bu tarihten önce sürekli kullanılan kalıcı ve ulusumuzu bağlayıcı hiçbir marşımız olmayıp ancak bu tarihten sonra ulusal marşa sahip olan bir ulus olmayı gerçekleştirmemiz gerçekleştirdiğimiz tarih olması nedeniyle önemlidir. Ülkemiz ve devletimizi bir arada tutan yahut ta tutuğuna inandığımız her türlü siyasi düşünce ve telakkinin fikir birliği edebildiği bu yüzden de ulusal marş olarak devamlılığına hiçbir kimsenin itiraz etmediği istiklal marşımızın kabul tarihi bütün ulusumuza kutlu olsun. Devletimiz ilanihaye devam ettiği, devam edeceği gibi istiklal marşımız da geçerliliğini koruyabilsin.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.