güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

12 Mart Tarihi ve İstiklal Marşımız

Yazının Giriş Tarihi: 11.03.2021 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.03.2021 00:05

12 Mart tarihi Türk milletinin ulusal marşı olan milletimizin İstiklal Marşı adıyla benimseyip gönülden söylemeyi her icraatın başında gerçekleştirdiği tekrar tekrar dile getirmeyi uygun bulduğu marşın Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildiği tarihtir. Bir başka deyişle bugün millet olarak yahut milleti oluşturan bireyler ve gruplar olarak önemli icatlarımızda tek tek veya topluca dile getirdiğimiz İstiklal Marşı denilen marşın TBMM tarafından milletimize hediye edildiği tarihtir. Yani 12 Mart tarihi İstiklal Marşımızın önce milleti temsil eden TBMM’de daha sonra onun onayından geçerek Türkiye halkının Türk milletinin İstiklal Marşını kabul ettiği tarihtir. Peki, bundan önce Türk Milletinin belirli bir ulusal marşı var mıdır? Buna verilecek cevap ne yazık ki yoktur olacaktır. Çünkü milletimiz ilk çağdan günümüze geçen zaman süresi içerisinde hanlık, hakanlık, padişahlık, sultanlık, beylik, emirlik pek çok devlet kurmayı başarmış olmasına karşılık ne yazık ki o günlerden bugünlere ulaşabilen Türk ırkına has onu tanıtmaya yönelik bir milli marşa sahip olamamıştır.

Bunun aksine bu devletlerde bugünkü ulusal marşın görevini ifa etmek üzere iş başındaki han, hakan gibi yöneticilerin şahsi özelliklerini tanıtan onları öven marşlar yaratılmış, onlar kullanılmıştır. Bunlara bazen sagu denilmiş, bunların bazıları Alper Tunga Sagu’su gibi meşhur olarak o günlerden bugüne varlığını koruyabilmiştir. Bu tür marşların bazen sözle ifadesinden çok müzik aletleriyle dile getirilen parçalar halinde icra edildiği de görülebilmiştir. Zaten tüm Türk devletlerinde hükümranlık alameti olarak yöneticilerin meskenlerinin yahut yönetim binalarının önünde nöbet çalma denilen müzik icra etmesi uygulaması görülmüştür. Zaman ilerleyip Osmanlı Devleti dönemine gelindiğinde iş başındaki padişahların övgüsünü yapan onların özelliklerini dile getiren onların isimleriyle anılan marşlar icra edildiği de görülmüş Hamidiye marşı, Mecidiye Marşı gibi adlarla anılan bu marşlarda o zamanki dönemlerde ulusal marş olarak kabul edilebilecek uygulama görüntülerini yaratmışlardır.

Hatta bazen Osmanlı Dönemine ait spor müsabakalarında Avrupa’da başarı kazanan Türk sporcularının başarı kürsüsüne çıkarıldığında Avrupa devletlerinde mevcut olan ulusal marşlar gibi marşımız olmadığından sporcularımızın başarı kürsüsüne çıkışında “Üsküdar’a gider iken Aldı da bir yağmur…” türküsünü ulusal bir marş gibi görev gerçekleştirmek üzere söylendiği yolunda bilgilendirmelerin bulunduğunu da görmemiz mümkündür. İşte bu durum Türk milletinin ulusal marş açısından eksik olduğunun fark edilmesi Osmanlı’nın son döneminde fark edildiğini görmekteyiz. Nitekim birinci dünya savaşı yıllarında İttihat ve Terakki yönetimini bir ulusal marş tespiti için yarışma düzenlediği yolunda bilgilendirmelere de rastlamaktayız. Ne var ki Türk milletinin diğer uluslar gibi milli bir marşa sahip olması Mustafa Kemal’in yönetiminde oluşturulan TBMM hükümeti döneminde olduğunu söylememiz mümkündür. Çünkü bu eksikliği gören Mustafa Kemal ve arkadaşları Türk milletini ulusal bir marşa kavuşturmak için Kurtuluş harbi sırasında harekete geçtiğini görmekteyiz. Zamanın milli eğitim bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver önderliğinde bir milli marş tespiti amaçlı bir şiir yarışması düzenlendiğini görmekteyiz.

1921’de ortaya çıkan bu güfte yarışmasında 724 şiirin para ödüllü bu yarışmaya katıldığını görmekteyiz. Devamı yarın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.