Bandırma Belediyesi, Doğa Araştırmaları Derneği ve festival komitesinin katkılarıyla düzenlenen etkinlik, doğaseverleri ve akademisyenleri bir araya getirdi.
Söyleşide, Doğa Araştırmaları Derneği’nden Güler Bozok’un sunması planlanan “Kuşcenneti Milli Parkı’nda Biyolojik Çeşitliliğin Korunması ve Karşılaşılan Ekolojik Tehditler” başlıklı konuşma, sağlık sorunları nedeniyle programa katılamayan Bozok’un yerine meslektaşı tarafından aktarıldı. Konuşmacı, kendi ekolojik araştırmalarından yola çıkarak Manyas Gölü ve çevresindeki biyoçeşitliliğe dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Etkinliğe Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza ile birlikte Cumhuriyet Halk Partisi Bandırma İlçe Başkanı Mehmet Atak da katılarak destek verdi.
Sunumun öne çıkan başlıklarından biri, koruma biyolojisinin Türkiye’deki tarihsel gelişimiydi. Konuşmacı, sunumuna Mustafa Kemal Atatürk’ün doğa ve bilime verdiği önemle başlayarak, Türkiye’de modern bilimsel altyapının oluşum sürecine ışık tuttu. 1933 yılında Nazi Almanya’sından kaçan bilim insanlarının Türkiye’ye gelişiyle başlayan akademik reform süreci detaylı şekilde ele alındı.
Sunumda adı geçen önemli isimlerden biri de zooloji uzmanı Kurt Hellinger oldu. Hellinger’in özellikle kuş gözlemleri ve Manyas Gölü'nde yürüttüğü araştırmalar, Türkiye’de doğa koruma tarihinin dönüm noktaları arasında gösterildi. Hellinger’in gece balıkçılığına ait kuş türleriyle yaptığı çalışmalar, sunumda paylaşılan nadir bir fotoğrafla desteklendi.
Söyleşinin bir diğer konuğu ise ornitolog Ömral Ünsal Özkoç’tu. Özkoç, “Kuş Gölü’nün Tehlike Altındaki Kuş Türleri” başlıklı konuşmasında, Manyas Gölü’nde gözlemlenen kuş türlerinin karşı karşıya kaldığı tehditleri ve korunma yöntemlerini paylaştı.
Doğa, tarih ve bilimin kesişiminde gerçekleşen bu söyleşi, hem akademik bilgiyi kamuoyuna ulaştırma açısından hem de doğa koruma bilinci oluşturma adına önemli bir adım oldu.
Haber: Serhat Barış