Alerji mevsimi başladı. Gözlerde yaşarma, kaşıntı, boğazda kuruluk, öksürük gibi semptomlarla kendini gösteren alerji, yaşam kalitesini düşüren ve toplumda çok sık görülebilen bir hastalık. Genel olarak toplumun %25 ila %40’ını etkileyen alerjilerden hemen herkes muzdarip. Öyle ki toplumun yaklaşık %80’inin yaşamı süresince en az bir alerjik sorun yaşadığını belirten Yardımcısı Prof. Dr. Demet Can, “Sık rastlanan alerjik durumlara bakacak olursak, dünyada yaklaşık 300 milyon astım hastası olduğu biliniyor. Astım ülkemizde de %5 ila oranında görülüyor ve alerjik rinitten sonra en sık görülen alerjik rahatsızlık olarak kayıtlara geçiyor. Özellikle çocukluk çağında her 10 çocuktan birinde astım olduğu biliniyor. Astıma sıklıkla eşlik eden alerjik nezlenin görülme oranı ise ila 15 arasında değişiyor. Her 4 kişiden birinin yaşamının bir evresinde ürtiker (kurdeşen) geçirdiğini biliyoruz” diyor.
Okulların açılmasıyla birlikte çocuklarda yaygın şekilde solunum yolu enfeksiyonlarının da artış gösterdiğini ve bu hastalıkların çocuklarda astımı tetikleyebileceğini ifade eden Prof. Dr. Demet Can, bebeklik astımından kurtulmanın en önemli yolunun erken yaşlarda solunum yolu enfeksiyonlarından uzak durmak olduğunu söyleyerek “Buradan da astıma eğilimi olan çocukların çok erken yaşta toplu olarak yaşanan yerlerde bulunmaması sonucu çıkıyor. Erken yaştan kastımız 3 yaş öncesi” dedi.
Aşırı Hijyen Çocuklarda Egzamaya Davetiye Çıkarıyor
Ebeveynlere uyarılarda bulunan Demet Can, bebeklik astımlarının yanı sıra ailelerin dermatit konusunda da dikkatli olması gerektiğini belirterek, “Annelerin ev dışında mesela tatil yerlerinde, AVM’lerde klozetleri deterjanlarla, ıslak mendillerle silmesi sonucu çocuklarda bu noktalara temas eden bölgelerde tahrişler, dermatitler oluşabiliyor. Elbette hijyen önemli ama kimyasal maddeleri cilde temas etmeden önce uzaklaştırsınlar, dermatite (egzama) yol açacak durumlar yaratmaktan kaçınsınlar” diye konuştu. /Haber Merkezi