SUNAY AKIN, BANDIRMA'DA NAZIM HİKMET’İ ANLATTI

Bandırma Belediyesi tarafından Türk edebiyatının önemli isimlerinden Nazım Hikmet Ran anısına 6’ncısı düzenlenen “Kitap Günleri”nin 4’üncü gününde Şair-Yazar Sunay Akın, Bandırmalılarla buluşturuldu. Etkinliğe; Samsun Milletvekili Murat Çam, Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, Bandırma Belediye Başkan Yardımcısı Niyazi Yeloğlu ile Cemal Adıgüzel, Yurtdışı Örgütlenmeden Sorumlu PM Üyesi Mehmet Tüm, Altıeylül Belediye Başkan Vekili Emre Sandıkçı, Belediye Meclis Üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

“BANDIRMA BİZİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ”

Etkinlikte konuşma yapan Samsun Milletvekili Murat Çam, “Bandırma ismi Kurtuluş Savaşı’nın ilk adım konusu açılırken Samsun’dan önce telaffuz edilen bir isim. Bizler, sizler ve tüm Türkiye için çok kıymetli. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Bandırma vapuruyla bir maceraya, büyük bir hedefle yola çıktı. Dolayısıyla Bandırma bizim için çok değerli. Bir meslektaşım bana dedi ki Bandırma’yla Samsun’un kaderini birleştirecek bir hikâye yazmalı. Biz varız, buraya geldik. Bunu buradan başlatabiliriz. Hepinizi Bandırma’nın kurtuluşu, son kurşunun atıldığı 17 Eylül dolayısıyla sevgi ve saygıyla kutluyorum.” dedi.

“BANDIRMA’NIN BENİM HAYATIMDA ÇOK ÖNEMLİ BİR YERİ VAR”

Konuşmanın ardından Bandırmalılarla bir araya gelen Yazar Akın, gerçekleştirdiği söyleşide sahneye Bandırmaspor forması ile çıktı. Sahnede Turhan Özyazanlar, Uğur Mumcu, Nazım Hikmet Ran gibi futbol oynayan değerli isimleri anımsayan Yazar Akın, “Bandırma’nın benim hayatımda çok ayrı bir yeri ve aynı zamanda da hüzünlü bir kısmı var. Fenerbahçe Genç takımında ve İstanbul Göztepe’de Dinamaspor’da oynadım. Dinamaspor’u kuran ve birlikte oynadığım çok değerli ağabeyim, futbol dünyasının en saygın isimlerinden biri Turhan Özyazanlar, Bandırmasporu çalıştırırken burada Teknik Direktör olarak çıktığı bir sahada hayatını kaybediyor. Ben bu birlikteliği ona ithaf ediyorum. Ruhu şad olsun.” dedi.

AKIN, NAZIM HİKMET’İN DEDESİNİN ANILARINI ANLATTI

Söyleşinin devamında Nazım Hikmet Ran’ın dedesi Mehmed Ali Paşa’nın hikâyesini anlatan Yazar Akın, “Mehmed Ali Paşa 12 yaşında Hamburg’dan kalkan bir gemide çalışırken gemisi İstanbul limanında demirlediği sırada kaçarak Osmanlı Devleti’ne sığınmıştır. Mehmed Ali Emin Paşa’nın himayesine girdikten sonra Harbiye’ye katıldı ve bu süreçte Mehmed Ali adını aldı. Paşa neden onca limanda kaçmadığını ve İstanbul’da kaçtığını sorunca Kız Kulesi’ni göstererek onu çok sevdiğini söyledi. Daha sonra Mehmet Ali Paşa’yı geri almak isteyen Almanlara Mehmed Ali Emin Paşa ‘sıkıyorsa gelin alın’ diye tepki göstermiştir ve artık Mehmed Ali ismiyle Osmanlı’nın yanında kalmıştır. 1853 yılında Osmanlı ordusunda görev almaya başladı. Berlin Kongresi’nde Osmanlı Devleti’ni temsil eden Mehmed Ali Paşa, bu antlaşma sonucunda Arnavutluk’un Karadağ’a devredilmesiyle Arnavutların düşmanlığını kazandı. 1878 yılında, Arnavut isyancılar tarafından şehit edildi.” diye konuştu.

“NAZIM HİKMET’İ 40 GÜN ARKA ARKAYA FARKLI ANILARLA ANLATABİLİRİM”

Mehmed Ali Paşa’nın 4 kızı olduğunu ve kızlarından birinin oğlunun Nazım Hikmet Ran olduğunu söyleyen Yazar Akın, “Mehmed Ali Paşa katledilince 3 subay damadı onun fotoğrafını alarak bir stüdyoda intikam fotoğrafı çektirir. Nazım Hikmet’te onun torunlarından biridir. Nazım Hikmet’i size 40 gün arka arkaya çok başka şekilde anlatabilirim. Nazım Hikmet Beyoğlu'nda bir gece yarısı sinemadan çıkmış, evine giderken Ömer Deniz adlı bir askeri öğrenci ona yazdığı şiirleri okutmak istiyor. Nazım, tanımadığı ve birilerinin ona tuzak kurduğunu anladığı için şiirleri okumak istemiyor ve çocuğu uzaklaştırıyor. Ömer Deniz ona rağmen evine kadar gidiyor. Bu olay bahane edilerek Orduyu isyana teşvik etmek suçundan yargılanıyor ve tutuklanıyor. Bu çok ciddi bir suç. Hâlbuki suçlu mu? Tabi ki hayır. Şiirleri ders kitaplarında. Orduyu isyana teşvik edecek diye tutukluyorlar. Avukatı Mehmet Ali Sebük, Nazım Hikmet'i suçlu bulan mahkemedeki beş hâkimden dördünün hukuk eğitimi almadığını tespit ediyor. Ben bunu 20 yıl önce anlatırken herkes şaşırıyordu. Şimdi herkes ne oldu diye bakıyor. İşte ülkemizin geldiği yer ne acı dimi.” diye konuştu. Söyleşide Nazım Hikmet’in anılarını anlatarak Türk Edebiyatı’ndaki önemine dikkat çekti. Etkinliğin sonunda Başkan Mirza ve beraberindeki heyet tarafından Yazar Akın’a plaket takdim edildi. Ardından Yazar Akın, kitaplarını Bandırmalılar için imzaladı.

Haber: Selin Girgin