Bandırma Rotary Kulübünün her ay düzenlediği toplantılarının bu ay ki konukları 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Bandırma’daki gazeteciler oldu.
Dönem Başkanı Halit Emiroğlu toplantı gündeminin ardından günün anlam ve önemini belirten konuşmalar için misafir gazetecilere söz verdi. Bandırma Gazeteciler Derneği 2. Başkanı Ozan Ertuğrul ile Bandırma Şehir Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Güney Marmara Aktif Medya Çalışanları Derneği 2. Başkanı İbrahim Aldemir gecede birer konuşma yaptı.
Tünelin ucunda ışık görünmüyor
İlk konuşmayı Bandırma Gazeteciler Derneği 2. Başkanı Ozan Ertuğrul yaptı ve 10 Ocak Gazeteciler Günü’nün doğuşu ve bu günlere geliş aşaması ile Bandırma’da ki yerel basının bitmekte olduğunu söyledi. Ertuğrul” Bandırma basınında emeğin karşılığı yok, Yerel basında görev yapan bir gazetecinin aldığı para ile evini geçindirmesi imkansız. Bu nedenle çoğu gazeteci çalışamıyor. Bu yüzden zaman zaman kendi alanımızın dışında başka işlere de yönelmek zorunda kalıyoruz. Ne yazık ki tünelin ucunda ışık da görünmüyor” dedi. Gazeteciliğin özveri isteyen bir meslek olduğunu belirten Ozan Ertuğrul”, ülkemiz medyasında 12-13 yıldır otosansür uygulanıyor, çalışan, çalışmayan gazetecilerin durumu işte budur” ifadesinde bulundu.
Gazetecilikte fikir savaşları olacaktır, olmasa bir gazete dünya’ya yeter
Bandırma Şehir Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Güney Marmara Aktif Medya Çalışanları Derneği 2. Başkanı İbrahim Aldemir’de konuşmasında şu ifadelere yer verdi.
“Medyayı kurtarmak başta mesleki örgütlerin, cemiyetlerin işidir. Bunun için anketler yapmak, nedenlerini araştırmak, tartışmak, halkın medyadan isteklerini öğrenmek, halkın nasıl bir gazete okumak istediğini, nasıl bir televizyon kanalını izlemek istediğini, ya da nasıl bir radyo dinlemek ve internet sitesini takip etmek istediğini iyi analiz etmek gereklidir. Mesleki eleştiriler tabi ki gerekli olmaktadır. Bu mesleğe yıllarını veren kişilerin yeni başlayanları hata yapmamaları adına eleştirmeleri her ne kadar itici gelse de belirli saygı sınırları çerçevesinde gereklidir. Fakat nasıl ki iş dünyasında bir işverenin diğer bir işvereni eleştirmesinin iş dünyasına katkısı tartışılır ise de , gazetecilik mesleğinde de meslektaşların birbirlerini eleştirmeleri ve bu eleştirilerine yayın organlarında yer vermeleri o gazeteleri okuyanlar adına birer reyting malzemesinden öte gitmemekte ve trajikomik gelmektedir. Fakat bununla birlikte Gazetecilikte fikir savaşları hep olacaktır. Olmasa bir gazete yeterdi dünyaya.
Ama şu bir gerçek ki, bizler bugün burada sizlere hitap ettiğim için sizlerin, yarın çarşıdaki bir esnafın, fabrikadaki bir işçinin, devlet dairesinde görevli bir memurun nasıl bir medya istediğini bilemez ve bu isteklerinize cevap veremezsek en tabi hitabet kesimimiz olan halkın bizden ne istediğini göremezsek, uzun ömürlü olamaz ve ulusal, küresel basın sektörünün kendine has kuralları arasında yok olup, reyting ve satış mücadelesine yenik düşeriz.
Bandırma da birçok kuruluş yerel basına kapılarını kapatmıştır
İş dünyasının temel prensibi olan “Kazan Kazan” ilkesini göz önüne aldığımızda iş dünyası ve medya dünyasının birbirine karşılıklı ihtiyacı olan iki sektör olduğu gerçeğini yadsıyamayız.
Bizler, sizlerin nasıl bir medya görmek istediğinizi bilip, iyi analiz edip, sizlere kaliteli, kurumsallaşmış, ilkeli ve seviyeli yayınlar sunduğumuz sürece, sizler de bu yayınların sorunlarınıza, fikirlerinize ışık olduğunu görerek eminiz ki gerekli desteği madden de manen de göstereceksiniz.
Bugün maalesef üzülerek görmekteyiz ki, Bandırma’da kendi sektöründe isim yapmış, kentin sanayisinde söz sahibi olmuş bir çok kuruluş kapılarını yerel basına kapatmış, kapatmayanlar ise tırnak içerisinde “Destek” mahiyetinde paylaşımlarda bulunmaktadırlar. Oysa ki bizlerin sizlerden beklediği “Destek” olarak adlandırdığınız paylaşımlar değil, sizlere günlük, haftalık, aylık periyotlar halinde sunduğumuz, her biri birbirine özgü emek içeren medya organlarımızın gerektiği değeri görmesi ve sizlerin de nasıl bir medya görmek istediğiniz sorusu çerçevesinde değerimizi arttırmamıza yardımcı olmanızdır. Sizlere ulaşmak istediğimiz zaman, yoğun ve yorucu iş temponuza her zaman saygı duyarak bizlerle sizlerin arasına duvarlar örmemenizdir. Her kapınızı çalışımızda sizlerden maddi bir beklenti içerisinde olduğumuz düşüncesine kapılmadan, bizlerin de sizlere karşı gerekli kurumsallığı göstererek diyaloglarımızı arttırma isteğimizdir.
Yerel medya çalışanları bir nevi medyanın kırsal damarlarıdır
Bugün bu masadaki meslektaşlarımın arasında yerel basında çalışanlar kadar ulusal basında ve haber ajanslarında çalışanlar da var. Ama buradan şunu belirtmekte yarar görüyorum ki, Bandırma’nın sorunlarına en iyi çözüm sunabilecek olan yine Bandırma’nın basınıdır. Bir kentin sorunu ilk önce o kentin medyasında gündem olmakta ve oradan ulusal medyaya taşınmaktadır. Kez’a Ulusal medyanın kentlerdeki temsilcileri de büyük bir çoğunlukla yerel medya çalışanları olmaktadır. Aslında yerel medya çalışanları bir nev’i ulusal medyanın kılcal damarlarıdır. Haber alma kaynağıdır. Günümüzde bazı ulusal medya organları bunun farkına geç de olsa varmış olmalılar ki, yerel gazetelere abone olunması, yerel tv ve radyoların, internet sitelerinin desteklenmesi konularında kampanyalar düzenlemeye başlamışlar, yerel basının ayakta kalması ve yaşaması adına adım atar olmuşlardır. Çünkü onlar da bilmektedirler ki, yerel medya olmazsa ulusal medyanın haber alma ağı önemli derecede zayıflar.
Aldemir’in konuşmasının ardından Rotary Kulübü Dönem Başkanı Halit Emiroğlu ve Dönem Sekreteri Fatma Sibel Salı tarafından kendisine teşekkür belgesi takdim edildi. Öte yandan, 1973-1995 yılları arasında Şehit Mehmet Günenç Lisesinde resim öğretmenliği yapan Ressam Ali Dülger’e meslek yüksek ödülü, gazeteci Ozan Ertuğrul’a da teşekkür belgesi verildi.
Geceye Güney Marmara Aktif Medya Çalışanları Derneği Başkanı ve Bandırma Şehir Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ali Osman Ata ile bazı gazeteciler de katıldı.