Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Deniz Soysal Bandırma’da sembol haline gelen Merinos Çiftliğinin bölge ve ülke için önemini anlatarak, Çiftlikte bilenenin aksine neler yapıldığı hakkında bil verdi.
Merinos Çiftliğinin sadece hayvan yetiştirip kurbanlarda hayvan sattığı şeklinde bilindiğini belirten Merinos Müdürü Dr. Deniz Soysal Çiftliğin önemini ve faaliyetlerini anlattı.
Merinos Müdürü Dr. Deniz Soysal konu hakkında verdiği bilgilerde şu ifadeleri kullandı. “ ben 14 yıldır bu kurumda çalışıyorum. Bilinen adıyla Merinos Çiftliği resmi adıyla da Koyunculuk Araştırma Enstitüsünde tam olarak ne gibi faaliyetlerin yapıldığı pek bilinmiyor. Merinos Çiftliğinin ne iş yaptığıyla ilgili olarak çok sık soru alıyoruz. Demek ki biz kendimizi pek iyi tanıtamamışız.
Aslında biz 81 yıllık bir geçmişe sahip ve Türkiye’de tanınan bir kurumuz. 1935 yılında Karacabey Havzasında kurulan Merinos çiftliği o zaman merinos koyununu getirmiş ve Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlamıştır. Daha sonra 1943 yılında Bandırma’ya taşınarak faaliyetlerini burada sürdürmeye devam etmiş. Yani kurulduğundan beri merinos koyununu getirerek Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlayan tek kurum olarak hizmetini veriyor ve vermeye de devam edecek.
Enstitü daha sonra ki yıllarda farlı görevlerde üstlenmiş. Daha önce ki yıllarda atçılık ve tavukçuluk faaliyetlerinde de bulunmuş. Bilindiği gibi bu bölge tavukçuluk konusunda Türkiye’de önde gelen bölgelerin başını çekmektedir. Tavukçuluğu bu bölgeye getirende bu kurumdur. 1999 yılından sonrada sığırcılık ve mandacılık faaliyetleri de başlamış oldu.
Bandırmalı burasını büyük bir arazisi olan arpa buğday yetiştiren, kurbanlık döneminde kurban satan bir üretim çiftliği olarak biliyor. Ancak burası ciddi bilimsel araştırmalar yapan bir enstitü olarak Türkiye’de ki 2 enstitüden biridir. Diğer taraftan küçükbaş hayvancılık ve mandacılık konusunda araştırma yapan tek yerdir. Yani burada sadece arpa buğday üretilmiyor, hayvancılık konusunda bilim üretiliyor ve çok ciddi araştırmalar yapılıyor. Burası Türkiye’nin küçükbaş konusunda damızlık ihtiyacını karşılayan tek kurumdur.
Her yıl damızlık koç satımı yapılır ve basına yansıyan kısımda da ciddi rakamlara koç satıldığı haberleri yer alır. Ancak o sembolik bir durum olduğu için açık arttırmayla yapılır. Genel olarak çok makul fiyatlara üreticilerimizin koç ihtiyacını karşılarız.
Araştırma Enstitümüzde sertifikalı tohumluk üretimi yapıyoruz. Çiftçilerimiz için böyle bir hizmetimizde mevcut.”dedi.
Dr. Deniz Soysal atıl arazilerinin olduğu şeklinde söylemlerin olduğunu bildiklerini ancak 1 metre bile boş arazilerinin olmadığını hatta mevcut arazinin de her metresine ihtiyaç duyduklarını sözlerine ekledi. /Levent Karaçay-Umut Osman Sunci