KIRIM TATARLARI 81 YILDIR ADALET BEKLİYOR

Başkan Okbay, 18 Mayıs 1944 gecesi başlayan büyük sürgünün bir insanlık suçu olduğunu vurgulayarak, hayatını kaybeden binlerce masum insanı rahmetle andıklarını ifade etti.

“Kırım’ın İlk İşgaliyle Başlayan Zulüm Hâlâ Devam Ediyor”

İsmail Okbay konuşmasında, Kırım’ın ilk kez 1783 yılında Rus Çarlığı tarafından işgal edilmesiyle başlayan asimilasyon, baskı ve göçe zorlama politikalarının, yüz binlerce Kırım Tatarının hayatını altüst ettiğini belirtti. “1783-1922 yılları arasında 1 milyon 800 bin Kırım Tatarı, ana yurdundan koparılmış, on binlercesi ise bu süreçte yaşamını yitirmiştir.” diyen Okbay, bu acı tarihin, Kırım Tatar halkının yok edilmesi amacına hizmet ettiğini dile getirdi.

“Stalin’in Emriyle 423 Bin İnsan Sürgüne Gönderildi”

II. Dünya Savaşı'nın ardından Sovyetler Birliği’nin Kırım’ı tekrar ele geçirmesiyle birlikte, Stalin’in imzasını taşıyan 11 Mayıs 1944 tarihli kararnameyle, büyük çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 423 bin 100 Kırım Tatarının sürgüne gönderildiğini hatırlatan Başkan Okbay, “Savaşta cephede Sovyet saflarında çarpışan 35 bin Kırım Tatarı erkeğin yokluğunda yapılan bu sürgün, halkımıza yönelik açık bir soykırımdır. Hayvan vagonlarına istiflenen insanlarımız 22 gün süren yolculukta açlık, hastalık ve susuzlukla mücadele etmiş, 195 bin kardeşimiz hayatını kaybetmiştir. Bu, sürgüne gönderilenlerin neredeyse yarısı demektir.” diye konuştu.

“Soykırım Tehdidi Bugün de Devam Ediyor”

Bugün Ukrayna, Litvanya, Letonya, Estonya, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Kanada’nın Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak tanıdığını vurgulayan Okbay, diğer ülkelere de bu insanlık suçunu tanıma çağrısında bulundu. Günümüzde de Kırım’ın hâlâ Rusya işgali altında olduğunun altını çizen Başkan Okbay, Kırım Tatar halkının yeniden baskı ve tehdit altında yaşadığını belirtti.

“Kırım Tatarlarının İradesi Dışında Karar Verilemez”

Sözlerini duygusal bir vurguyla tamamlayan Başkan Okbay, “Biz Kırım Tatarları olarak, bu kara günde haykırıyoruz: Kırım Tatarlarının millî iradesi olmaksızın, vatanımız Kırım’ın kaderine hiçbir güç, hiçbir devlet karar veremez! Kırım, Kırım Tatarlarındır. Kırım, bizim tarihi vatanımızdır. Allah sürgün ve muhacerette hayatını kaybeden tüm şehitlerimizi rahmetiyle esirgesin.” dedi.

Haber: Serhat Barış