Balıkesir Barosu Başkanı Av. Erol Kayabay, 5 Nisan 2019 Avukatlar Günü ile ilgili yazılı basın bildirisi yayımladı. Yayımladığı basın bildirisinde şu ifadelere yer verdi:
“Değerli meslektaşlarım…
Bugün 5 Nisan Avukatlar Günü ,
5 Nisanlar, son dönemde bir kutlama olmaktan çıkmış; daha ziyade mesleğe, hukuka, Cumhuriyet kazanımlarına dair bir endişeyi, sıkıntıyı çağrıştırmasıyla serzeniş günleri olmaya başlamıştır.
Avukatlar gününü kutluyoruz..!
Zaman zaman kırgınız, zaman zaman kızgın ya da üzüntülüyüz , ama asla umutsuz değiliz. Bizler en kutsal görev olan savunmayı temsil etmeye çalışıyoruz.
Bizler Avukatız. Ömrünü bu yola adamış hukuk insanlarıyız.
İşimizi iyi biliyor ve hukuka dair söyleyeceğimiz şeylerin gücüne, bilimselliğine,Cumhuriyete katacağı değere inanıyoruz. Bu yüzden; konuşmamızın, müzakere etmemizin en tabii ve vazgeçilmez hakkımız olduğunun farkındayız.
Bu bağlamda, ömrünü hukuka adamış biz Avukatlar, hukuki söylemlerimizin bilimselliği ve rehberliği yok sayılmaya kalkınılsa da ne kimsenin kölesi, ne de kimsenin efendisi olmadığımızı hatırlatarak; hukuki her mecrada yükselen sesimizin gücünü sadece Anayasa ve Yasalardan aldığımızın altını kalın çizgilerle çiziyoruz.
Avukatlar gününde hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı ve tarafsız yargıç ilkelerinden bahsetmemiz kaçınılmazdır.
Mülkü adalet temelinde yükselmiş bir ülkede, yargı düzeni bu kadar yıpratılmışken, ne acı ki, mülk temelsiz kalmak üzeredir.
Bu ülkede Avukatlar var…!
Demokratik, laik, hukuk devletini yaşatmak için direnen,
Cumhuriyet’in kazanımlarına sahip çıkan,
Yargıyı bağımsız kılmak adına mücadele eden,
Hak ve özgürlüklerin korunması için savaş veren,
Hukuksuzluğun önünde eğilip bükülmeyen Avukatlar var.
Biz avukatlar savunma mesleğini çok zor şartlar altında gerçekleştiriyoruz.
Mesleğimiz her geçen gün hem maddi hem de manevi olarak yıpranıyor. Bizler Kanunda tanımı “Avukatlık kamu hizmeti gören bir serbest meslektir” denmesine rağmen özellikle mesleğe yeni başlayan meslektaşlarımın özenle görev aldığı zorunlu müdafilik ve adli yardım görevlendirmelerinden vergi oranının kaldırılmasını istiyoruz.
Biz avukatlar müvekkillerimiz adına iş ve işlem yapıyoruz….. ve yine müvekkillerimiz adına tehdit ediliyor, darp ediliyor ve hatta öldürülüyoruz.
Ne acıdır ki; Avukata yapılan saldırılarda bazı hakim ve savcıların yanımızda olmadığını, şüphelileri mevcutlu dahi istemediğini görüyoruz. Yasa önünde eşit haklara sahip olduğumuzu, meslektaş olduğumuzu ve bir gün avukatlık yapabileceklerini unutanlara kırgınız.
Emeklilik haklarımız, asgari ücret tarifemiz, kalemler ve icra dairelerinde yaşadığımız sorunlar, baroların görüşü alınmadan açılan hukuk fakülteleri gibi sayamadığım pek çok konuda, Türkiye Barolar Birliği ve baroların tüm çabalarına rağmen çözüm bulmayan bulmak istemeyen tüm yetkililere kırgınız.
Tepeden inme yasa hazırlayan, bir gecede torba yasalarla tüm vatandaşın hukukunu değiştiren yasama organına kızgınız. Yasa yapmak bilimsel, sosyolojik ve teknik bir iştir. Ben yaptım oldu şeklinde yasa yapılamaz. Hukuk evrensel bir bilim olup tüm yasaların tek amacı insan hak ve özgürlüklerini korumaktır. Her çıkarılan torba yasa ile temel hak ve özgürlüklerden biraz daha uzaklaşılmasına kırgınız.
Mahkeme kararlarının duruma, olaya ve kişiye göre uygulanmasına olanak yoktur. Her durumda ve herkese aynı şekilde uygulanır.
Yıllardır Barolar olarak yürütmenin yargı üzerindeki vesayetinin kalkması gerektiğini anlattık. Yargı bağımsızlığı için çok büyük mücadeleler verdik ve hala veriyoruz. Son günlerde yaşanan olaylar ve davalar bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir.
Hukukun üstünlüğünün yok sayıldığı bir süreçten geçtiğimiz için, üzgünüz.
İdari işlemler eli ile yargıya yapılan müdahalelere karşıyız.
Yargının temel taşı iddia ve savunmadır. Soruşturma görevi yapanlar bazen övülerek, bazen de görevlerinden alınarak idarenin baskısı altında tutulmaktadır. Yargısal faaliyet idari müdahaleyi kaldıramayacak kadar hassas ve önemli bir iştir. Yapılan müdahalelerle yurttaşın yargıya olan inancı sarsılmaktadır.
Tek çözüm bağımsız yargı ve bağımsız Hakimler ve Savcılar Kurulu ile mümkündür.
Evet kızgınız, kırgınız, üzgünüz ama asla umutsuz değiliz.
Umudumuzu mesleğimizin bize verdiği güçten alıyoruz.
Biz yılmayız, yorulmayız ve asla mücadeleyi bırakmayız.
Biz Avukatlar olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de, kuvvetler ayrılığına, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne olan inancımızla mücadeleye devam edeceğiz.
Tek yürek olduğumuza inandığımız bu ortamda; kutsal mesleğinizi yerine getirirken verdiğiniz onurlu mücadeleden, aynı zamanda hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı ilkelerini egemen kılmak için gösterdiğiniz vakur, başı dik, teslimiyete karşı olan tavrınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyor, Avukatlar Günümüzü en içten duygularımla kutluyorum.
Yargı bağımsızlığın, savunma özgürlüğünün adil yargılanma hakkının her ne koşulda olursa olsun tartışma konusu yapılmadığı, herkesin mevkisine bakılmaksızın hukuk ve adalet güvenliğinden eşit yararlandığı adaletli günlere ulaşmak en büyük dileğimizdir.
Başarıyla ve özveriyle her yerde ve her koşulda adalet uğrunda insanlığın ortak iyiliği ve hukukun üstünlüğü için mesleğimizi yürüteceğimize, görevimizi yaparken Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe hiç durmadan yürüyeceğimize hepinizin önünde ant içiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Avukatlar Günümüz kutlu olsun...”