GÜMÇED Bandırma Şube Başkanı Gültekin Mutlu, düzenlediği basın toplantısında trafik kazasında yaralanan köpeğinin Bandırma Belediyesi Köpek Barınağına götürüldüğünü ancak orada ilgisizlik nedeniyle öldüğünü belirterek tepki gösterdi.
Gültekin Mutlu yaptığı açıklamada” İnsan içinde yaşadığı doğal çevrenin bir parçasıdır. Bu çevrede bizim dışımızda; ama bizimle birlikte yaşamaya alıştırdığımız, sonra sokaklara attığımız, yaşamlarını tek başına sürdüremeyen ve bizim bakımımıza muhtaç sokak hayvanlarını, kedi ve köpekleri, özellikle korumalı, onların yaşamlarını sürdürmeye çalışmalı ve onlarla uyumlu yaşamayı öğrenmeliyiz. Bu durum insani bir sorumluluk ve davranış olduğu kadar kamu ve tüzel kurumlarının da görevleri arasındadır” dedi.
Mutlu açıklamasında tepkilerini dile getirerek sözlerine şöyle devam etti.”Bu bağlamda yıllardır sokak köpeklerinin yaşamlarını kolaylaştırmaya, onlara destek olmaya çalışan Bandırma'daki yüzlerce insandan birisi de benim. Beş yıldır sokakta baktığım köpeklerden ikisini sahiplendim. Diğer ikisine ise sokakta bakmaktaydım. Ne yazık ki Perşembe günü sabah 9.00 sularında “Kocakafa” adlı köpeğime Çamlık bitişiği Erdek yolunda araba çarptığını öğrendim. Oraya vardığımda Belediye görevlilerinin hayvanı iğneyle uyuttuklarını ve barınağa tedavisi için götürmek üzere olduklarını eşim ve ben gördük. Bunun üzerine görevli arkadaşa öğleden sonra köpek hakkında bilgi almak için barınağa gelmek istediğimi söyledim. Bunun üzerine görevli arkadaş da Belediyeye dilekçe vermem gerektiğini ve köpeği pazartesi günü 14.00-16.00 arasında görebileceğimizi ifade etti.
Aynı gün Belediyeye Gidip Sağlık İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı İsmail Ay'ın yanına gidip köpeği görme isteğimi söyledim. Sağ olsun, yardımcı oldu ve barınağı aradı. Özel izinle barınağa giderek bilgi aldım. Veterinerin izinli olduğunu, iç kanama tehlikesine karşı aşı yaptıklarını söylediler ve gözetim odasında tuttuklarını gördüm. Röntgen çekip çekmediklerini sorduğumda “hayır, çekmedik yarın veteriner gelip çeker” dediler. Ya gelmezse dediğimde, teknikerin çekebileceğini söylediler.
Ertesi günü Veterinerin göreve başlamış olduğunu düşünerek kendisini arayıp köpek hakkında bilgi almak, durumunu öğrenmek istediğimde izinli olduğunu, pazartesi döneceğini ve ancak o zaman bilgi verebileceğini söyledi. Bunun üzerine barınaktaki görevlilerden bilgi alabilir miyim dediğimde, kimse bilgi veremez dedi. Yeniden barınağı aradım, telefonu açan görevli de bilgi veremem dedi. Başkan yardımcısı İsmail Bey'i arayıp durumu anlattım. Yardımcı olacağını söylediyse de bir sonuç alamadım.
Olaydan dört gün sonra saat Pazartesi günü saat 15.00' te durumu öğrenmek için yeniden barınağa gittiğimde, Veterinerin yemeğe gittiğini, dönmediğini, Belediyede olabileceğini söylediler. Köpeğin durumunu, sorduğumda Pazar günü öldüğünü söylediler.
Barınaktan ayrılarak bir süre sonra yine veterineri aradım. Hayvanın neden öldüğünü sorduğumda iç kanama olabilir, dedi. Telefonu kapattım.
Belediye Başkanı Dursun Mirza'ya şimdi soruyorum. Dört gün geçici bakımevinde kalan Kocakafa'ya, bir iğnenin dışında ne gibi bir tedavi yöntemi uygulandı? Hayvanın dediği gibi röntgenini çekildi mi? Veteriner izinli olduğu için hayvanın tedavisinin özel bir klinikte yapılması için gönüllü bakıcısına verilmesi ya da gönderilmesi gerekmez miydi? Veteriner izinli olduğunda hayvanlara bakacak ikinci, üçüncü bir veteriner istihdam etmeyi neden düşünmüyorsunuz? Barınağın kapısını kale gibi kapatan, hayvanlara ulaşılmasını zorlaştıran, bilgi paylaşımını engelleyen, kendinden başka kimseyi konuşturmayan, kendine de ulaşılamayan bir veterinerin görev anlayışını doğru buluyor musunuz?
Pet shoplarda kedi, köpek satışını yasaklamayı düşünmez misiniz? Mahallelerde belirli yerlere kedi ve köpekler için korunma ve beslenme alanları yapılamaz mı?
Sayın başkanım, 5199 sayılı yasa ve yönetmelikler Hayvan Haklarını, Geçici Bakımevlerini ve kuruluşlarını, Belediyelerin görevlerini açık açık belirtmiştir. Yasa ve yönetmelikler hayvanlara bakan gönüllü kişilere ve kuruluşlara bırakın bilgi vermemeyi onlarla uyumlu çalışmanın gerekli olduğunun altını çizmişse de belirli birkaç kişinin dışında tam bir uyumsuzluk ve gizlilik söz konusudur.
Bu bağlamda bir çevre ve hayvan koruyucusu olarak bizzat yaşadığım, tanık olduğum ve bize iletilen sıkıntı ve sorunları dile getirmeyi, bunların takipçisi olmayı görev ve sorumluluk anlayışımın bir parçası olarak gördüğüm için bu açıklamayı yapma zorunluluğu duydum. Sizin de sosyal demokrat bir başkan olarak bu konularda gerekli adımları atacağınızı ve duyarlılık göstereceğinize inanıyoruz.
Yeni Kocakafaların ölmemesi için, sokak hayvanlarının daha iyi koşullarda yaşatılması için bütün hayvan severlerin yanımızda olduğundan da kuşku duymuyorum. Bütün canlıların uyumlu yaşadığı ve yaşatıldığı bir Bandırma, ülke ve dünya dilerim”. Ahmet Türkmen/Serhat Barış