Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Balıkesir İl Temsilcisi ve Eğitim-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Mustafa Demiralp, yaptığı açıklamada, Devlete gelir sağlayan kaynakların yandaşlara aktarıldığını öne sürdü. Demiralp, hesapsız dış borçlanma, yanlış politikalar sonucu Türk Lirası’nın değer kaybettiğini savundu. Kamusal değil rantsal bakış açısı ve Korona’nın tahribatının, ülkemiz ekonomisini ne yazık ki freni patlamış bir kamyon gibi yüksek bir hızla yokuş aşağıya sürüklediğini söyledi.
Demiralp, tıpkı korona salgınındaki gibi, ekonomide de rakamları saklayarak, çarpıtarak günü geçiren zihniyetin yol açtığı ekonomik enkazın, emekçinin sırtına her geçen gün daha ağır biçimde yıkıldığını iddia etti.
Bu acı tablonun, Eğitim İş’in, her sene yaptığı okula başlama maliyet araştırmasında da kendini gösterdiğini anlatan Demiralp, bu yılki okula başlama maliyetindeki artışın dudak uçuklattığını belirtti.
31 Ağustos itibarı ile telafi eğitimlerinin, 21 Eylül tarihinde ise yüz yüze eğitimin başlamasının planlandığını anımsatan Demiralp, “Bu vesileyle yaptığımız, okula başlangıç maliyetlerini objektif olarak ortaya çıkarmak amacı taşıyan araştırmamız, halkın gerçek enflasyonuna mercek tutmuştur. Sosyo-ekonomik olarak 3 farklı bölgede, piyasadaki 137 ürünün gerçek fiyatları üzerinden yaptığımız araştırmada, velinin cebine çöken kabusun röntgeni çekildi” dedi.
“Tüik Verileri Başka, Kırtasiyedeki Fiyatlar Başka”
2020-2021 eğitim öğretim yılında; okulöncesi eğitime başlayan bir öğrencinin okula başlangıç giderinin 1402,77 lira olarak tespit edildiğini, geçtiğimiz yıla göre, artış oranının yüzde 17,09 olarak gerçekleştiğini anlatan Demiralp, şu bilgileri verdi: “İlkokul 1’inci sınıfa başlayan bir öğrencinin başlangıç gideri 2302,41 liradır. Geçtiğimiz yıla göre, artış oranı %26,99, Ortaokula başlayan öğrencinin başlangıç gideri 2453,17 lira olarak tespit edilmiştir. Geçtiğimiz yıla göre, artış oranı %23,21, Liseye başlayan öğrencinin başlangıç gideri ise 2529,38 lira olarak tespit edildi.
Geçtiğimiz yıla göre, artış oranı %17,97, Tüm eğitim kademelerindeki ortalama artış ise %21,31 olarak gerçekleşti. Tüm bu verilere dayalı olarak; geçtiğimiz yıla göre, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarının üzerinde bir artış gerçekleşmiş olduğu görülüyor. Üstelik yaptığımız bu araştırmada okulların velilerden zorunlu aldığı bağışlar, sınıfların düzenlenmesi için toplanan paralar, velilerin çocuklarına verdikleri harçlıklar bulunmamaktadır. Yani yasadışı yollardan çoğunlukla bağış adı altında alınan bu ücretleri de eklediğimizde, özellikle alt ve orta gelir düzeyindeki ailelere, okul giderleri ciddi bir yük olacaktır. Sendikamız tarafından 2016 yılından bu yana yapılan araştırmalara göre son dört yıl içerisinde okula başlama maliyetinde; okul öncesi düzeyde %66,31, ilkokul düzeyinde %75,19, ortaokul düzeyinde %64,63, lise düzeyinde %56,69 oranında ortalama da ise %65,70 oranında artış gerçekleşmiştir. Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz; rantı değil halkı düşünen, yandaşlarına peşkeşi değil ülkenin üretimini, kaynaklarının doğru kullanımını hesaplayan, rakamları gizlemek yerine onları düzeltmeye çalışan, kamu emekçisine verdiği maaşı yük olarak görmeyen bir anlayışla ekonomi politikaları üretilmedikçe, ülkemizi daha karanlık günler karşılayacaktır. Ekonomi uçuyor söylemleri, afaki olmakla beraber, enflasyonun altında ezilen halkı aptal yerine koymaktır.” /Haberci