Geçtiğimiz Perşembe İstanbul’da meydana gelen 4.6 ve 5.8 büyüklüğündeki deprem, Edremit’te de yoğun şekilde hissedildi. Bölgemizin deprem bölgesi içinde yer alması sebebiyle büyük bir deprem olması durumunda ne yapılması gerektiği, bina denetimlerinin yeterli olup olmadığı, Edremit’in ve vatandaşların olası bir depreme hazır olup olmadığı gibi konuları da yeniden gündeme getirdi. Edremit Belediyesi Jeofizik Mühendisi Eymen Yıldırım ve İlkay Ciddi, Jeoloji Mühendisi Miray Yerli depremi ve depremle ilgili Edremit Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün çalışmalarını anlattı. Edremit Belediye Başkan Yardımcısı, İnşaat Mühendisi Tümdeniz Çelebi ve Edremit Belediye Meclis Üyesi İnşaat Mühendisi Halime Nalan Korkmaz da depreme uygun yapıların nasıl olması gerektiği, Edremit’teki yapılaşmanın depreme dayanıklı olup olmadığı konularında bilgi verdi. Edremit Belediyesi İş Güvenliği Uzmanları Eren Savut ve Sibel Arıcı da deprem anında yapılması ve asla yapılmaması gerekenleri Edremit Belediyesi TV'ye anlattı.
Yer Kabuğunun Kırılmasıyla Meydana Geliyor
Edremit Belediyesi Jeofizik Mühendisi Eymen Yıldırım, depremin nasıl meydana geldiğini anlattı. Yıldırım, “ Deprem yer kabuğunda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu sismik dalgalanmaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Yer kabuğunun kırılmasıyla birlikte çıkan enerji depreme yol açıyor.” dedi.
Belediye Depremle İlgili Denetimleri Eksiksiz Yapıyor
Belediyenin, inşaatın yapılacağı bölgeyle ilgili tüm incelemeleri yerinde ve eksiksiz şekilde tamamladığını belirten Jeoloji Mühendisi Miray Yerli, “ Edremit Belediyesi çalışmalarını Türkiye zemin etüdü uygulama formatına ve Türkiye Bina Yönetmeliği’ne uygun bir prosedür uyguluyor. Bu prosedürde özel firmaların yaptığı zemin etütlerini biz belediye olarak yerinde inceliyoruz. Yönetmeliğe uygunluğunu ve doğru bir uygulama yapılıp yapılmadığıyla ilgili incelemeleri eksiksiz tamamlıyoruz.” dedi. Jeofizik Mühendisi İlkay Ciddi de, yapı ruhsatının alım aşamasında en önemli unsurun zemin etüdü raporları olduğunu, depremselliğin zemin etüdü esnasında belirlendiğini ifade etti. Ciddi, “ Zemin etüdü yapan firmalarla birlikte inşaat yapılmadan önce yere giderek biz de gerekli kontrollerimizi yapıyoruz. Oraya giderek sondaj çalışması yapıyoruz, yer altı su seviyesini belirliyoruz. Yer altına sismik dalgalar vererek alanın depremselliğiyle ilgili raporlar çıkarıyoruz. Bu raporlar bize, binanın depremden önceki ve sonraki durumu hakkında bilgi veriyor.” dedi. Edremit Belediyesi’nin ruhsat verdiği her yapının deprem yönetmeliğine uygun olduğunu belirten Ciddi, “ Özellikle 99 depreminin ardından yönetmeliğe ait unsurlara daha çok dikkat ediliyor.Deprem yönetmeliğine uygun olarak bakanlığın istediği ve onayladığı formatlara uygun olarak gerekli tespitleri yapıyoruz.” dedi.
Depreme Dayanıklı Yapının Temel Koşulu İyi Mühendislik
Edremit Belediye Başkan Yardımcısı İnşaat Mühendisi Tümdeniz Çelebi, depreme dayanıklı bir bina inşa etmenin temel çerçevesinden bahsetti. Çelebi, “ Depreme uygun bir bina yapmanın temel koşulu iyi bir mühendisliktir. Tek başına mühendislikte depreme dayanıklı bir yapı için yeterli değildir. Belki biz bunu hep atlıyoruz ama iyi bir mimaride depreme dayanıklı bir yapı oluşturmada çok önemlidir. Bizim gibi deprem bölgesindeyseniz; simetrik ve kare, ağırlık merkezi ve kütle merkezinin denk gelmesini sağlayacak binalar tasarlamalısınız. Uygulamamız gereken yönetmeliklerin eşliğinde iyi bir uygulama, betonun bakımı ve gerekli bekleme koşulları sağlandıktan sonra iyi veya iyileştirilmiş zeminle depreme dayanıklı, göçmeyecek binalar yapmak çok kolay.” dedi. Edremit Belediyesi’nde ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde meclis üyesi görevini sürdüren İnşaat Mühendisi Halime Nalan Korkmaz da Edremit’in yapılaşmasının depreme uygunluğundan bahsetti. Korkmaz, “Bazı yapılar depreme uygunken bazıları uygun değil. Deprem yönetmeliği, AFAD değerleri, yapı denetim yasası gibi unsurlar sürekli değişiyor. Depreme uygun yeni yapılar yapılıyor fakat eski yapıların depreme uygunluğu tartışılır. En önemli şey büyükşehir belediyesiyle iş birliği içerisinde gerekli önemleri almak ve vatandaşlarımızı depremle ilgili bilinçlendirmek” dedi.
Edremit Belediyesi Olası Bir Depreme Hazırlanıyor
İnşaat Mühendisi ve Edremit Belediye Başkan Yardımcısı Tümdeniz Çelebi Edremit’te şiddetli bir deprem olması durumunda gerekli koşullara yeterince sahip olmadığımızı ifade etti. Çelebi, “Depreme hazır değiliz. Fakat bu durum kısa bir süre içerisinde bu hazırlığı yapmamıza engel değil. Başlamak bu hazırlığın önemli bir kısmını oluşturuyor. Depreme hazırlık noktasında ciddi adımlar atıyoruz. Edremit çok köklü bir kent. Deprem yönetmeliğinden önce yapılan birçok eski yapı mevcut, bu yapıları biliyoruz. Riskli bölgelerimizin tamamını biliyoruz. Bunları dönüştürmek kısa bir süre içerisinde yapılacak; 3 yıllık, 5 yıllık bir dönem değil fakat bu sorunu gördüğümüz için soruna yönelik çözümler üretebiliriz. Hazırlıklarımıza başladık, çok kısa zamanda daha hazır duruma geleceğiz.” ifadelerini kullandı.
Yaşam Üçgeni Hayat Kurtarır
Edremit Belediyesi İş Güvenliği Uzmanları Sibel Arıcı ve Eren Savut, depreme yakalandığımız farklı yer ve durumlarda yapmamız ve kesinlikle yapmamamız gerekenleri ayrıntılı olarak anlattı. Sibel Arıcı, depreme genellikle kapalı alanlarda yakalandığımızı ifade etti. Arıcı, “Depreme gece yatağımızda yakalanmamız aslında en güvenli yerde yakalandığımız anlamına geliyor. Çünkü baza dediğimiz yataklar stabil eşyalar ve dışarıdan gelecek darbeye karşı oldukça dayanıklı. Yapmamız gereken tek şey; sarsıntıda ayağa kalkmaya çalışmadan hemen bazanın yanına düşmek ve yanında cenin pozisyonu almak olacaktır. İş yerinde yakalandıysak sabit, parçalanmayacak durumdaki eşyaların yanında, pencereden uzak tarafta cenin pozisyonu alınmalı. Bulunduğunuz yerde kalmak en doğrusu fakat kaçma isteğinize karşı koyamıyorsanız merdiven asansör gibi bina eklentilerini kullanmayınız. Buralar ilk yıkılacak yerlerdir. Binadan çıktıktan sonra muhakkak toplanma alanına gitmelisiniz” dedi. Sibel Arıcı, mahsur kalmamız durumunda bu bilgilerimiz doğrultusunda panik yapmadan oluşturduğumuz bir yaşam üçgeni içerisinde asıl mücadelenin başlayacağını belirtti. Arıcı, “ Siz mahsur kaldığınız yerde, belki bir gün belki de üç gün bekleyeceksiniz. Burada bilgilenmiş olmanız çok önemli insanlar bilmedikleri şeylerden korkarlar. Orada sakinliğinizi koruyup hayatınızı devam ettirecek şeyleri yanınızda bulundurduğunuz zaman inanın hayatta kalmayı başarırsınız.” şeklinde konuştu. Edremit Belediyesi İş Güvenliği Uzmanı Eren Savut da acil toplanma alanlarının öneminden bahsetti. O esnada herkes telefonlara yükleneceği için acil toplanma alanlarına gitmenin güvenlik için önemli olacağını söyledi. İkametgah bölgemizde yer alan acil toplanma yerlerine giderek aile fertlerimizle bir araya gelebileceğimizden bahsetti. Depreme araç içinde yakalanma durumunda ise araçtan inmeden bir süre araç içinde bekledikten ve trafik güvenliğinden emin olduktan sonra araçtan inmemiz gerektiğini de sözlerine ekledi.
Deprem Çantası Hazırlamak Çok Önemli
Edremit Belediyesi İş Güvenliği Uzmanı Sibel Arıcı, yaşam üçgeni oluşturulduğunda hayatta kalma şansını arttırıcı en önemli şeylerden birinin doğru malzemeleri yanımızda bulundurmak olduğunu ifade etti. Bu durumda deprem çantası hazırlamanın önemini vurgulayan Arıcı, deprem çantasında bulundurulması gereken malzemeleri anlattı. Arıcı, “ Kalem kağıt bulundurmak birine ilk yardım müdahalesi vb. yapmamız durumunda bir takım şeyleri not almamızı sağlayacaktır. Kuru, bozulmayan, çantada çok yer kaplamayan, bol lifli tok tutan gıda bulundurmalıyız. Su ve sütle karıştırılarak tüketilen oldukça besleyici konsantre gıdalara çantamızda yer verebiliriz. Konserve gıdalar da deprem çantamızda yer alabilecek alternatif besinler arasında. Bıçağımız mutlaka deprem çantasında yer almalı. Özellikle mahsur kaldığımız yerde bıçağı kullanmak zorunda kalabiliriz. Temel ilk yardım malzemelerinin yanı sıra, acil durum spreyi gibi ilk yardım malzemelerine yer verebiliriz. İlaç çok bulundurulmamasını tavsiye ediyorum fakat bir kutu ağrı kesici bulundurulabilir. Sağlam ip, lastik, bez parçaları, cımbız gibi malzemeleri ilk yardım malzemeleri içerisinde bulunması gereken malzemeler. Düdük de çok önemli malzemelerdir. 99 depreminde moloz tozundan dolayı insanlar seslerini kullanamadı. Bu nedenle düdük ve toz maskesi hayati önem taşıyor. Yoğun bina tozunda nefes almayı devam ettirebilmek için toz maskesine ihtiyaç duyabiliriz. Su mutlaka bulundurulması gereken malzemelerden çünkü susuz ancak 3gün yaşayabiliyoruz. Suyu hiçbir zaman yanımızdan ayırmamalıyız. Sıcak tutan ve çok yer kaplamayan; polar, termal üst ve çorap gibi giysileri de yanımızda taşıyabiliriz. Yaz bile olsa moral bozukluğundan dolayı üşüyeceğiz. En önemlisi de ilk yardım eğitimi almalı ve çocuklarımıza aldırmalıyız” ifadelerini kullandı. /Haber Merkezi