İstanbul Deniz Otobüsü (İDO) İskelesi önünde toplanan kalabalık, “Filistin için ayaktayız!” sloganlarıyla Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Yürüyüşe AK Parti Balıkesir Milletvekili Ali Taylan Öztaylan, AK Parti Bandırma İlçe Başkanı Göksel Karlahan, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi Mehmet Doğan, Bandırma İlçe Müftüsü Dr. Abdulhamid Pehlivan, Bandırma İlçe Milli Eğitim Müdürü Mutlu Aslan ve birçok sivil toplum kuruluşunun temsilcileri katıldı.
Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan vatandaşlara hitaben yapılan basın açıklamasında, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılar "soykırım" olarak nitelendirildi. Açıklamada, Filistin’in sadece bir coğrafi mesele değil, tüm ümmetin ve insanlığın ortak vicdanı olduğunun altı çizildi.
Yürüyüş programında tiyatral gösteriler, şiirler, dualar yer aldı. Programın sonunda bir basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada Filistin halkına yönelik destek vurgulanırken, Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine yönelik devam eden asimilasyon politikalarına da dikkat çekildi. Etkinlik boyunca Filistin ve Gazze lehine sloganlar atıldı, pankartlar taşındı. Katılımcılar, Filistin halkının mücadelesine destek vermeye devam edeceklerini ifade etti.
Bandırma Sivil Toplum Kuruluşları Birliği adına TÜGVA Bandırma Temsilcisi Ali Albayrak açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bugün burada, insanlık tarihinin gözleri önünde süren en büyük zulümlerinden biri karşısında sessiz kalan vicdanlara seslenmek için toplandık. 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de yaşananlar bir savaş değil, kadınların, çocukların, hatta bebeklerin hedef alındığı açık bir soykırımdır. Bu vahşet, 1948’den beri süregelen Siyonist işgalin ve lanetli Terör devleti İsrail’in varlığının kanlı sonucudur. Filistin halkı, evlerinden sürülmüş, kutsal toprakları işgal edilmiş, ama direnişten asla vazgeçmemiştir. Bugün o mücadeleyi sürdürenler, anneler, babalar, gençler ve çocuklardır. Bu dava ümmetin ortak davasıdır. Bazıları, kinleriyle Filistin’e sırt dönmeye devam ediyor. “Araplar bizi arkadan vurdu” diyerek mazlumu suçlamak ancak vicdanların çürümesidir. Oysa Filistin sadece bir Arap meselesi değil, ümmetin namusudur, insanlığın ortak davasıdır. Kudüs, İslam’ın ilk kıblegahı ve Miraç’ın makamıdır; Gazze, direnişin kalbidir. Onlarca yıllık şanlı direnişin şehitleri ile beraber direnişin liderleri de bir bir şehadet şerbetini içtiler: İzzeddin Kassam, Şeyh Ahmed Yasin, Abdülaziz Rantisi ve Fethi Şikaki’nin ardından ve Yahya Sinvar da şehitler kervanına katıldı. Gazze’de şehadete yürüyen küçük Rim ve dedesi ise siyonistlerin tarifi imkansız vahşetini gözler önüne serdi. Yaşadıkları bunca mezalime rağmen vatanlarını müdafaa etmek ve Allah yolunda canlarını feda eden mazlum ve kahraman Gazze Halkını ve tüm şühedayı selamlıyoruz. Zulme karşı çıkmak sadece sosyal medya paylaşımları ile olmaz. İsrail ve onun yardakçılarının mallarını boykot etmeye devam etmeliyiz. Sabır ve namazla Allah’a nusret ve inayetini üzerimize indirmesi için yakarışlarımızı sürdürmeliyiz. “Bir kahveyle ne değişir?” diyenler, aslında katilleri finanse etmeye devam etmektedir. Sessizlik, zalime ortak olmaktır. Ata yurdumuzda dindaş ve soydaşlarımızın yaşadığı Doğu Türkistan’da da zulüm hüküm sürmektedir. Çin yönetimi, milyonlarca Uygur Türkü Müslüman’ı toplama kamplarında kimliksizleştirme politikalarıyla asimile etmeye çalışmakta; dinî değerleri, ana dilleri ve milli kültürleri sistemli olarak yok etmeye çalışmaktadır. Bu zulme ilk karşı çıkanlardan İsa Yusuf Alptekin ve Çin emperyalizmine karşı silahlı direniş veren Osman Batur, Türk-İslam dünyasında onurlu direnişin sembolleri olmuştur. Bugün Filistin’de olduğu gibi, Doğu Türkistan’da da insan hakları, özgürlük ve inanç yok sayılmakta; milyonlarca masum insan temel yaşama hakkından mahrum bırakılmaktadır. Uluslararası toplumun suskunluğu dehşet vericidir. Dünya barışını ve esenliğini korumak adına kurulduğu iddia olunan ne kadar kurum, kuruluş, komisyon vb. varsa; ne kadar insan, kadın ya da çocuk haklarını teminat altına alan evrensel bildirge varsa hepsi geri dönüşüm malzemesi haline gelmiştir. Ancak, Latin Amerika'dan Avrupa'ya, Avustralya'dan Uzak Doğu'ya kadar dünyanın dört bir yanında vicdan sahibi insanlar, insanlık adına sokağa dökülüp Filistin’e sahip çıkmış, Gazze'deki sivillerin ve mazlumların yanında durarak onurlu bir duruş sergilemiştir. Bu onurlu duruşları yürekten selamlıyoruz. Bütün bu mezalimler, insanlığın ortak sınavıdır. Bu dava sadece Filistinli kardeşlerimizin değil, hepimizin davasıdır. Tarafsızlık, zalimin yanında yer almaktır. Susmak, ihanettir. Bugün ya canımızla, malımızla Filistin’in yanında oluruz, ya da tarihin kara sayfalarında yerimizi alırız.”
Etkinlik, yapılan dualarla sona erdi.
Haber: Serhat Barış