güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

 “BANDIRMA DEPREM PANELİ” GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilciliği koordinatörlüğü, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi iş birliği ile toplumda deprem bilincinin oluşturulması amacı ile Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu’nda “Bandırma Deprem Paneli” düzenlendi.

Haber Giriş Tarihi: 23.03.2023 00:04
Haber Güncellenme Tarihi: 23.03.2023 00:04
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bandirmayasam.com.tr
 “BANDIRMA DEPREM PANELİ” GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Bandırma Deprem adlı panele, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Feyzullah Temurtaş ve Prof. Dr. Celalettin Yanık, akademik ve idari personel, öğrenciler vatandaşlar katılım gösterdi.

Moderatörlüğünü Gönen Jeotermal Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. İsmail Koçak’ın üstlendiği panele konuşmacı olarak Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Deprem Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. İbrahim Türkmen ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilcisi Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan katıldı. Görevi nedeniyle programa gelemeyen diğer konuşmacı Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Deprem Önlemleri Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir de panele çevrim içi olarak katılım sağladı. 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda açılış konuşması Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Jeoloji Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Emre Kıbrıs tarafından gerçekleştirildi.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası 2. Başkanı- Mithat Emre Kıbrıs “Üzerinde yaşadığımız Dünyanın doğal süreçlerinden olan depremler yanlış yer seçimi, yapı üretim sürecinde yapılan hatalar, uygun olmayan malzeme kullanımı, denetimsizlik gibi durumlar dolayısıyla afete dönüşmektedir. 6 şubatta ülkemiz, tarihindeki en büyük depremleri yaşamış ve 10 ilimizde büyük kayıplar verilmiştir. Bu vesileyle hayatını kaybedenlere birkez daha Allah’tan rahmet yakınlarına sabırlar, yaralılara ise acil şifalar diliyorum.

Bilindiği gibi ülkemiz, dünyanın en aktif tektonik kuşaklarından olan Alp-Himalaya tektonik kuşağı içinde yer almakta olup, çok sayıda deprem üreten fay zonu ile parçalanmış durumdadır. 2012 yılında MTA Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan "Türkiye Diri fay Haritası" baz alındığında, ülkemizde 24 kent merkezi, 110’na yakın İlçe ve 502`yi aşkın köyümüz doğrudan “Aktif fay zonları" üzerinde bulunmaktadır.  Bunların bir kısmında organize sanayi bölgeleri, endüstriyel tesisler, fabrikalar olduğu bilinmektedir.  Bu illerden biri olan Balıkesir tarihsel (1900 öncesi) ve aletsel (1900 sonrası) dönemde çok sayıda depremden etkilenmiştir. Erdek'te 4 Ocak 1935 tarihinde meydana gelen 6,4, 15 Kasım 1942 tarihinde Bigadiç'te meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki, 6 Ekim 1944 tarihinde Ayvalık’ta meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki, 18 Mart 1953 tarihinde Yenice-Gönen'de meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki ve 6 Ekim 1964 tarihinde Manyas'ta meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremler ilde önemli hasar ve can kaybına yol açmış başlıca depremlerdir. Bu durumu göz önüne alan odamız, 2020 yılı içinde ülkemizde yaşanan depremler ve sonucunda meydana gelen can ve mal kayıplarını da dikkate alarak bünyesinde kendi alanında yetkin çok sayıdaki bilim insanın içinde yer aldığı "Deprem Danışma Kurulu" nu oluşturmuştur. 

Odamız Deprem kurulunun yaptığı toplantı ve değerlendirmeler sonucunda; "deprem gerçeğinin topluma ve ilgililere doğru anlatılması, kentlerimiz için birer tehlike kaynağı olan fayların konumu ile hangi yerleşim birimlerini doğrudan etkilediğini de dikkate alarak, "içinden diri fay geçen" kentlerimizden başlamak üzere bilgilendirme raporları hazırlayarak ilgili kurum ve kişilere bildirme" kararı almıştır. Bu çerçevede düzenlenen " Fay Üzerinde Yaşayan Kentlerimiz: Balıkesir Raporu " 18.01.2021 tarih 227/503 sayılı üst yazı ile ilgili kişi ve kurumlarla paylaşılmıştır.  Söz konusu rapordan da görüleceği üzere, Balıkesir kent merkezi dahil Gönen, Manyas, Edremit ilçe merkezleri ile 28 mahallesi doğrudan diri fay zonları üzerine yer almaktadır.

Bandırma merkezine yakın olan 45 kilometre uzunluğundaki Edincik Fayının 7,1, 32 km uzunluğundaki Bandırma Fayının ise 6,8 büyüklüğünde deprem oluşturma potansiyeli olduğu ayrıca Bandırma’nın KAF zonunda, Marmara Denizinde oluşabilecek depremin etkisi altında kalacağı da bilinmektedir. Tarihsel dönemde çok sayıda yıkıcı depremle karşı karşıya kalan Balıkesir ilimizin ve Bandırma ilçemizin deprem zararlarından etkilenmesinin önlenmesi amacıyla bir dizi çalışmayı acilen başlatması başlanılanları da tamamlaması gerektiği düşünülmektedir.

Bandırma ilçesinde geniş yayılımı bulunan Alüvyon ve Bayramiç Formasyonuna ait düşük eğimli alanlar şişme, oturma ve taşıma gücü yönünden önlemli alanlar olarak ayırt edilmiştir. Bandırma Limanı, Türkiye’nin iş ve sanayi merkezi olan İstanbul ‘a ve ticari açıdan büyük önem taşıyan Güney Marmara ve Ege Bölgesi ‘ne olan bağlantıları ile önemli bir konuma sahiptir, yine Bandırma Organize Sanayi Bölgesi ve çevresinde bulunan büyük tesislerde, deprem sırasında veya sonrasında endüstriyel kazaların meydana gelme riski bulunmaktadır. Başta okullar ve hastaneler olmak üzere ilçenin riskli yapı stoğu tespit edilmelidir. Kentsel dönüşümlerde riskli olan yapılara öncelik verilmelidir. Doğa olaylarının afete dönüşmesini önlemek veya zararlarını azaltmak için afet öncesi hazırlık, sırası müdahale, sonrasında iyileştirme çalışmaları büyük önem taşımaktadır. Bu aşamalara göre planlamaların ve hazırlıkların yapılarak olası bir depreme hazırlıklı olunmalıdır”dedi.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Celalettin Yanık’ın yapmış olduğu konuşmanın ardından panele geçildi.

Panelde ilk olarak sözü,panele çevrim içi olarak katılım sağlayan Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Deprem Önlemleri Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir aldı ve Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki büyük deprem ile ilgili detaylı bilgiler paylaştı. Ölçümlerde 7.7 ve 7.6 şiddetinde olsa da hissedilen büyüklüğün yaklaşık 11 şiddetinde olduğunu belirtti. Depremin hangi faydan kaynaklandığı ve şu anda hangi faylarda stres birikimi yaşandığına dair çalışmaların devam ettiğini söyleyen Sözbilir, Kayseri ve Adana tarafında yer alan fay hatlarında stres birikimi ve risk olduğunu ifade etti.

İkinci konuşmacı olarak kürsüye gelen Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilcisi Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan da 11 ilimizi derinden etkileyen ve pek çok can kaybı yaşanan Kahramanmaraş depremlerinin üzücü sonuçlarına değinerek konuşmasına başladı. Deprem bölgesinde kurulu olan ülkemizdeki 24 kentimizin ve 110’u aşkın ilçemizin diri fay hatları üzerinde yer aldığına dikkat çeken Aykan, bu fay hatlarının üzerinde yaşayan ve olası bir depremde etkilenecek olan yaklaşık 1 milyonu aşkın vatandaşımızın yaşadığını belirtti.

Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan; Marmara Denizi Depremi ile Kaos Yaşanabilir

Yerleşim alanlarının içinden diri faylar geçen kentlerimizde hazırlıksız bir şekilde yaşamlarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’de bugüne kadar olan en büyük aletsel dönem depremi 1939 tarihinde,7.9 büyüklüğünde olan Erzincan Depremidir. Kuzey Anadolu Fay Zonunun üzerinde oldu o zaman yaklaşık 40Bin kişi yaşamını yitirdi. Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerinde 1939 da doğudan batıya doğru başlayarak 1942, 1943,1944, 1951, 1957,1967 ve 1999’a kadar olan depremlerde birçok kişi yaşamını yitirdi. Kuzey Anadolu Fay zonu üzerinde yine büyük depremler olacak!  Doğu Anadolu Fay zonu üzerinde Elazığ-Sivrice’de 2020 yılında meydana gelen Mw=6.8 büyüklüğündeki depremde 41 kişi hayatını kaybetti. Ege Denizi’nde meydana gelen depremde 80 kilometre uzağında İzmir’in Bayraklı ilçesinde 117 kişi hayatını kaybetti. İran- Khoy, Van-Başkale Depremlerinde de can ve mal kayıpları yaşandı. 6 Şubatta Kahramanmaraş depremlerinde50 Bini aşkın kişi hayatını kaybetti. Bu depremler, ülkemizde deprem risklerinin azalmadığını aksine arttığını göstermiştir.

24 Kentimiz Diri Fay Üzerinde!

Ülkemizde 24 kentimiz, 110’u aşkın ilçemiz, 500’ü aşkın mahallemiz,  5.5 ve üzeri büyüklükte deprem üreten fay zonları üzerinde yer aldığı bilinmektedir. Bu fayların sakınım bandı üzerinde 100.000’e yakın bina bulunduğu ve bir milyona yakın insanımızın da bu binalarda yaşadığı düşünüldüğünde, ülkemiz ve ülke insanımızın karşı karşıya kaldığı risklerin ne derece büyük olduğu, yaşadığımız son depremle gözler önüne serilmektedir.

Ülkemizde, Kocaeli, Bursa, Balıkesir, Bolu, Burdur, Bingöl, Aksaray, Aydın, Denizli, Eskişehir, Erzurum, Erzincan, Hakkari, Hatay, Kahramanmaraş, Kayseri, Konya, Kütahya, Manisa, Muğla, Sakarya, Tokat, Osmaniye, İzmir, illerimiz diri fay üzerindedir.  Dolayısıyla Türkiye'nin herhangi bir bölgesinde büyük bir depremin olması bizim için sürpriz bir durum değil.

Marmara Denizi Depremi İle Kaos Yaşanabilir

Türkiye'nin birçok yerinde deprem tekrarlama zamanını doldurmuş ve yeterli gerilimi biriktirmiş faylar var.Yapılan çalışmalara göre, sismik boşluk olarak değerlendirilen faylar, yakın bir gelecekte tekrar deprem olacağını gösteriyor; fakat depremin tam zamanını bilemiyoruz. Marmara Denizi içinden geçen kuzey koldaki deprem dağılımları ise en son depremlerin 1509 ve 1766 yılında gerçekleştiğini, 200–250 yıllık dönüş periyotları olduğu düşünüldüğünde bu alanın bir sismik boşluk olduğu yani kırılma zamanı geldiğini göstermektedir; burada mutlaka 7’nin üzerinde maksimum 7.6 büyüklüğe çıkabilecek bir deprem olacaktır. Burada olacak büyük bir depremde, Marmara Denizi'ne kıyısı olan tüm iller; İstanbul, Balıkesir, Bursa, Yalova, Çanakkale, Kocaeli, Tekirdağ ağır bir şekilde etkilenecektir. Ülkemiz Kahramanmaraş Depremi ile çok büyük yıkım yaşadı, Marmara Denizi’nde olacak büyük bir depreme hazırlıksız yakalandığımız bir durumda ülkemiz bu durumu kaldıramaz,büyük bir kaos yaşanabilir; O yüzden hiç vakit kaybetmeden gerekli tedbirlerimizi almamız ve eksiklerimizi tamamlamamız gerekiyor.

Bandırma Belediyesi Afet Risk Azaltma Çalışmaları Yapmalı

Marmara Denizi’nde deprem üretecek faya, Bandırma İlçemiz sadece 50km mesafede olduğu için en fazla etkilenecek ilçelerimiz arasındadır; Ayrıca Bandırma’nın yerleşim birimlerinden geçen; Sinekçi Fayı, Edincik Fayı, Bandırma Fayı deprem riskini arttırmaktadır. Bandırma deprem tehlikesi en yüksek ilçelerimiz arasındadır. Bu yüzden Bandırma Belediyesi’nin gerekli tedbirler alması gerekiyor; Afet risk azaltma çalışmaları yapması, Deprem Master Planı yapması gerekiyor.

Fay Yasası Çıkmalı

Ülkemizde meydana gelen depremlerde fay zonu üzerindeki binaların yıkıldığını gördük. Kahramanmaraş Depreminde Fayın üzerindeki binalar yıkıldı. Fay yasası birçok ülkede uygulanıyor. ABD’de, Yeni Zelenda ve 27 AB ülkesinde fay zonlarının sakınım bantlarında yapı yapılmasına sınırlama getirilerek yapı yapılması yasaklanmıştır. Fay Yasası bizim ülkemizde de uygulanmalı diyerek konuşmasın tamamladı.

Paneldeki son konuşma Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Deprem Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. İbrahim Türkmen tarafından gerçekleştirildi. 210 milyon yıl öncesine ait bir dünya haritasının görseli ile konuşmasına başlayan Türkmen, 210 yıl boyunca meydana gelen depremler neticesinde yer kürede oluşan değişiklikleri detaylarıyla gösterdi ve kıtalardaki hareketliliğin hiçbir zaman son bulmayacağının altını çizdi. 1901 yılından önce tarihsel deprem olarak nitelendirilen deprem kavramının 1901 yılından sonra, depremi ölçebilen aletlerin kullanılmaya başlanmasıyla birlikte, aletsel deprem olarak nitelendirdiğini söyleyerek yaşanmış olan tarihsel depremleri, yaptıkları yıkımlarla birlikte anlattı. Kahramanmaraş depreminden sonra özellikle Hatay Bölgesi’nde yaşanan tarihsel depremleri incelediğini anlatan Türkmen, tarihte pek çok deprem yaşanan Hatay’ın iki sefer tamamıyla yıkılıp yeniden inşa edilmiş olduğunu söyledi.

Panelde konuşmacıların ardından Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Emekli Tuğgeneral Hüseyin Hamdi Ergün de söz alarak bir sunum ve konuşma gerçekleştirdi. Deprem zamanlarında belediyelere, özellikle de büyükşehir belediyelerine çok büyük iş düştüğünü ifade eden Ergün, depremin sürekli gündemde tutulması ve hazırlıklı olunması gerektiğinin altını çizerek Balıkesir Büyükşehir Belediyesi olarak depremlerle ilgili yapmış oldukları hazırlıklar ve ülkemizde ilk kez hayata geçirilecek olan yapay zekâya dayalı otonom sistemlerini anlattı.

Tüm konuşmacıların, deprem bölgesine kurulmuş bir ülkede yaşadığımız gerçeğinin altını çizdiği ve bu gerçeği göz ardı etmeksizin depreme hazırlıklı olmamız gerektiğini vurguladığı panel soru-cevap bölümü ile devam etti.

Konuklardan gelen soruların cevaplandırılmasının ardından Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi adına Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Celalettin Yanık, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası adına ise İkinci Başkan Emre Kıbrıs tarafından konuşmacılara plaket takdiminde bulunuldu./Serhat Barış

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.