Bandırma’da Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle 1 Mayıs Tertip Komitesinin çağrısı üzerine, Adnan Menderes Bulvarı önünde bir araya gelen sendika, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile vatandaşlar, buradan alkış ve sloganlarla kutlamanın yapılacağı Cumhuriyet meydanına kadar yürüdü. Her 1 Mayıs'ta olduğu gibi pankartlar da açıldı. Alanda, günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar gerçekleştirilirken katılımcılar, davul-zurna eşliğinde halaylar çekti.
Grupların meydanda ki yerlerini almalarından sonra, saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Güvenliğin üst düzeyde olduğu etkinlikte 1 Mayıs Tertip Komitesi tarafından basın açıklaması yapıldı.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı, Bandırma Emek Platformu Dönem Sözcüsü ve Petrol İş Sendikası Bandırma Şube Başkanı Tuncay Topuz yaptı.
Topuz “TÜİK'in Yanlış rakamlarıyla eriyip giden maaşlarımıza artık göz yummayacağız”
Petrol İş Sendikası Bandırma Şube Başkanı Tuncay Topuz “Ülkemizin tüm değerlerini ve tüm güzelliklerini üretenler; işçiler, kamu emekçileri, emekliler, işsizler, kadınlar, gençler, emeğin en yüce değer olduğuna inananlar; insanca bir yaşam ve güzel bir gelecek isteyenler, insana yakışır çalışma koşulları ve onurlu bir yaşam isteyenler; 1 Mayıs işçi bayramı, 1 Mayıs birlik, mücadele ve dayanışma günümüz kutlu olsun! işçi sınıfının sesini sömürü ve zulme karşı, birlik ve dayanışma içinde çoğaltıyoruz. Bu yıl 1 Mayıs’ta üzüntümüz derin, öfkemiz daha büyük… 6 şubat 2023 tarihinde yaşadığımız deprem felaketi nedeni ile on binlerce insanı kaybettik. Eşimizi, dostumuzu, fabrikalarda çalışan emekçilerimizi kaybettik… Ölenlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Türkiye işçi sınıfı ve emek camiası olarak oradaydık. Ne derece fedakâr ve özverili olduğumuzu ilk andan itibaren arama kurtarma çalışmalarına katılarak gösterdik. Artık susmayacağız… Kayıplarımızın sayısını arttıran, imar aflarıyla ülkeyi betona dönüştüren, kâr hırsıyla bizi çürük yapılara mahkûm eden bu sisteme dur diyeceğiz! Emekçiler açısından bir başka yıkım olan, artan enflasyon karşısında alım gücümüzün hızla düşmektedir. Elimizde avucumuzda ne varsa kaybetmekteyiz. Türkiye istatistik kurumunum yani TÜİK'in çarpıtılmış yalan yanlış rakamlarıyla eriyip giden maaşlarımıza artık göz yummayacağız. Patronlar zenginleştikçe biz emekçiler fakirleşiyoruz. Burası 1 Mayıs meydanı... Tüm değerleri üreten bizleriz, biz emekçileriz. Ürettiğimiz değerden payımızı istiyoruz. Adil bölüşüm talep ediyoruz! Tüm bunlar yetmezmiş gibi, artan vergi kesintileriyle ücretlerimiz kuşa dönüyor. Gelir vergisi dilimlerindeki adaletsizlik belimizi büküyor. Yılın başında aldığımız ücreti yılın sonunda da almak istiyoruz. Cebimizden elinizi çekin. Üreten biziz, ezilen biz olmayacağız! Patronlar zenginleştikçe biz emekçiler fakirleşmekteyiz. Yıllardır fabrikalarda, tezgahlarda ve madenlerde çalışan işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybetmesini istemiyoruz. Buradan sendikasızlaştırma amacıyla işten çıkarmaya “performans düşüklüğü” gerekçesi uyduran işverenlere de çağrı yapıyoruz: sendikalaşma yasal ve anayasal hakkımızdır, önünde duramazsınız. Grev hakkının erteleme kararlarıyla gasp edilmesine son verilmeli, sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Kamuda taşeron sorunu devam etmektedir. Biz emekçiler olarak işçi, memur ve taşeron hiçbir ayrım yapılmaksızın tüm emekçilerin haklarının ve alın terinin karşılığını verilmesini talep ediyoruz. Seçim sürecinde halkımızın ve işçi sınıfının, işte bu gerçek sorunları tartışması gerekmektedir. Tüm emekçilerin taleplerine karşılık verilmelidir. Bugün susarsak yarın sorunlarımız daha da ağırlaşacak ve taşınmaz bir hale gelecektir. Susmayacağız ve artık yeter diyoruz. Biz emekçiler, onurumuzla ve insana yakışır bir şekilde çalışmak istiyoruz. Biz bandırma emek platformu bileşenlerin olaraktan taleplerimizdir!
1-Öğretmenlik meslek kanunu yeniden ele alınmalı… Memur kadrolarında 3600 adaleti istiyoruz… Laik, demokratik, eşit ve parasız eğitimden asla taviz verilmemelidir.
2-Aynı iş yerinde çalışan öğretmenler ücretli bir uzman başöğretmen vs atları adı altında ayrıştırılmamalı eşit işe eşit ücret verilmeli...
3-Belediyerde çalışan KHK işçilerine gerçek kadro verilmelidir...
4-Sağlıkta şiddetin önünü açan sağlık emekçilerine doğrudan veya cimer aracılığı ile uygulanan mobbing ve itibarsızlaştırmaya son verilmeli...
5-Sağlık çalışanlarının tasarımdaki sağlıkçıların aile sağlığı çalışanlarının özlük hakları ve iş güvenceleri yasayla koruma altına alınmalı...
6-Toplumda işsizlerden sonra en mağdur kesim olan emekliler için en kısa sürede yasal düzenlemeler yapılmalı maaşları refah düzeyine çekilmeli sendikalaşma hakları güvence altına alınmalıdır... Emekliler göz göre göre açlığa, sefalete mahkûm edilmişlerdir. Tüm emekliler Avrupa ülkelerinde olduğu gibi insanca yaşamak istiyorlar. En az asgari ücret kadar maaşları olsun istiyorlar.
7-Cumhuriyetimizin bize mirası olan tüm kitler de mobbinglere son verilmeli yandaş değil, liyakatli atamalar yapılmalı, kamuya girişlerde mülakatlar kaldırılmalı...
8- 700 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesinde çerçeve protokolünü beklemekteyiz. Ümitle beklediğimiz çerçeve protokolümüzde hayal kırıklığı yaşamaktayız. Türk-iş konfederasyonumuzun taleplerinin tamamının yerine getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca işçiyi, emekçiyi ezdirmeyeceğiz diyen iktidarımıza sesimizi duymaya ve sözünü tutmaya davet ediyoruz. Türk-iş konfederasyonumuz talepleri kabul edilmelidir, diyor ve taleplerimiz karşılanmadığı takdirde, tüm ülkemizde üretimden gelen gücümüzün kullanılması gerektiğini buradan Türk-İş konfederasyonumuza bildiriyoruz. Açık ve net bir şekilde haykırıyoruz. Geçinemiyoruz ve artık yeter diyoruz” dedi.
Konuşmaların ardından toplanan işçiler, söylenen türküler eşliğinde halay çektikten sonra olaysız bir şekilde dağıldılar. İşçiler programın sonunda sloganlarla olaysız bir şekilde meydandan ayrıldılar. /Serhat Barış-Mehmet Mercan